loading...
Işığın resmini yapabilir misin? Peki, ya karanlığın?
Yıllar yıllar önce daha kuzum portakalda vitaminken iş arkadaşım, adaşım (Trakya’da aynı isime sahip kişiler böyle der birbirine) Arzu, her yıl Müzeler Haftası’nda sırayla tüm saray ve müzeleri gezdiğini anlatmıştı. O zaman aklı bir karış havadaki gençler olarak dinleyen bizler şaşırmıştık niye ki diye. Cevabı çok duygusaldı. “Ben küçükken babamla böyle yapardık. Tüm müzeleri sırayla gezerdik. Büyüyünce de hiç aksatmadım, benim için baba kız yıllarına ziyaret gibi geleneksel. Beni mutlu ediyor”.
İşte kuzum için benim hissettiğim, hevesim, niyetim ne derseniz deyin tam da böyle olması.
Ailecek her müze ziyaretimizin sonunda müze mağazasına uğrar, hatıra olması için mutlaka kitap alırız. Hem sergiye özel bir çalışma kitaplığımıza dahil olur, hem de kitap üzerinden sergi hakkında konuşuruz. Yeni sergiler için çorbada tuzumuzun olduğunu da biliriz.
Ben Rembrant. Kusursuz ışığın, renklerin ve duyguların tuval üzerindeki hakimi. Kitabın resimleri çok çok güzel. Rambrand karakteri oldukça sevimli. Anlatımı kısa satırlar halinde dökülüyor sayfalarda. Bu kitaba her baktığımda, tabloların önünde hipnoz olmuş gibi kalışımı hatırlıyorum. Yani öyle kitaplardakinden bambaşka, o tabloların önünde durmak benim için büyüleyiciydi. Ki sadece ben değildim, gözümün önünden gitmeyecek anlar var. Meraklı, hayran sanat severler ve tabloların güvenliği için ekstra çaba sarf etmek zorunda kalan görevliler. Buzzz gibi ter… İnsanı tek bir dokunuş için tetikleyen garip bir düşünce uyandırıyordu tablolardaki karakterlerlerin gerçekliği, bakışları ve gizemi.
Işık ve gölgeleri sihir gibi kullanan yetenek. Kitap, ressamın ağzından çocuklara resim yapmayı sevdirecek bilgileri aktarıyor. Teknikler ve Rembrandt’ın hayatındaki önemli anlara yer verilmiş. “Az çizgi kullandığım desenlerimde bile, insanların yüzündeki ifade, onların nasıl bir ruh hali içinde oldukları ya da o an ne yaptıkları görülebilir” diye anlatıyor desenlerini neyin farklı kıldığını aktarırken .
Bu tarz, ressamların hayatı üzerinden sanatı çocuklara sevdiren kitapları Sakıp Sabancı Müze’sinin mağazasından veya online olarak satın alabiliyorsunuz.
http://ssmshop.sabanciuniv.edu/SSM-COCUK-KITAP,LA_147-2.html#labels=147-2
Her çocuğun sanat bilgisine ulaşması kolay olmuyor. Kitaplar bu konuda güzel birer rehber. Sanata, sanatçıya bakış açısının çocukluktan şekillendiğine dair şöyle bir deneyimimi paylaşmak istiyorum.
Seneler önce Sabancı Müzesi’nde Picasso’nun sergisi vardı. Hatırlarsınız acayip bir talep olmuştu. Şehir dışından sergi için gelen kardeşim, arkadaşlar vb 2.5 saat up uzun kuyrukta beklerken mevsim itibariyle üşümüş, acıkmış ve yorulmuştuk. İçeri akın etmiş, son grup olduğumuzdan kapanış saatinden önce orijinal eserleri gezebilmenin telaşındaydık. Ve o sergiden aklımda kalanlar şunlardı; Koca adam Picasso tablosunun önünde burun kıvırarak yorum yapıyor. “Bu ne ya bunu ben bile çizerim”. Sekiz yaşlarında kız çocuğu; “baba ben böyle resim yapınca kızıyorsunuz, ben daha güzel çizerim”. “Bunun için mi bekledik saatlerce” vb.
Uzun lafın kısası ciddi emekle hazırlanmış bu kitaplardan harika hediye olur. Çocuğunuzla sanata yapacağınız keyifli yolculukta bonusu.
Sırası gelmişken SSM Çocuk Kitapları listesini eklemek isterim.
BEN MİRO, BEN DALİ, BEN PICASSO, BEN REMBRANDT, BEN RODİN, BEN ESERLERİ KORUYORUM
Kendime not: En yakın zamanda müzedeki yeni sergiyi gezmeli ve gitmişken eksik kitapları tamamlamalı.
Tatlı büyüklere not: Yanınıza çok para almanıza gerek yok kitaplar cüzi fiyatlarla (12 TL) satışta ve iyi eğlenceler:)
Yazan: Sibel Sonmaz
Resimleyen: Ayşe İnan Alican
Grafik Tasarım: Özgür Alican
Sakıp Sabancı Müze’si katkılarıyla.