loading...
Komşuluk ilişkileri, çocuk ve toplum ilişkisine ayna gibidir.
Arkadaşlarla sohbetimizin konusu komşuluklardı. “Biz eskiden” dediler ve başladılar anlatmaya; mahalle bakkalı, kapı önünde oynanan oyunlar eve gidince bölüneceğini bildiğinden suyunu, acıkırsan ekmeğini komşu teyzeden istemeler, kurulan pazar yerleri ah eski günler neredeydi?
Şimdi öyle mi dedi Cem, “ben üç yıldır yan yana oturdum, komşumu tanımıyordum. Komşu ziyaretleri vardı, biz öyle büyüdük oğlum”. Hatta espri yaptı diğeri, “hırsız gelse komşun sanıp eşya taşımasına yardım edeceksin o derece yabancıyız birbirimize”. İşte o yabancılaşma lafıyla cız etti içim.
Biraz gelenekselim ben. Çünkü komşu teyzelere şahit olarak büyüdüm. Yaz akşamlarında yerlere kilim serilip oturulan kapı önlerinde; biri yeni öğrendiği havadisleri, diğeri dertlerini, öteki demlenmiş çayı, beriki evde ne varsa onunla kardığı keki getirir ve eklerdi “şekerin sonunu kullandım, az biraz tadı eksiktir” diye ve hepsi paylaşılırdı. Tabi her daim yağla balla gitmezdi ilişkileri. Küslükler de olurdu, hayret ettiren kavgalar da. Arada onların konuşmalarına kulak misafiri olduğumdan bilirdim ki bunun sebebi kötülükten değildi; gururdan, mizaç farklılığındandı. Çünkü bahsettiğim komşuluklar kültür ve davranış farklılıklarına rağmen kuruluydu.
Bir de, aynı mahallede büyüyenlerin, kuşaklar boyu paylaşımların olduğu komşuluklar var ki eşimin ailesi, babaannemiz, büyük anneannemiz hala anlatır, ben de keyifle, bir tık ta imrenerek dinlerim.
Çocuklar izleyerek-yaşayarak daha kolay öğrenirler.
Kuzum çok şanslı, babaannesinin apartmanında eski usül komşuluk ortamında yer alabildi. Bu güzel ilişki ağına tatillerde, bayramlar gibi kısıtlı zamanlarda dahil olsa da ana fikri kapması için ona yetti. Hatta büyük bir zevkle Halasıyla, babaannesiyle onların düğünlerine, mevlütlerine, çay sohbetlerine de katıldı. Şimdi tüm misafirliklerde herkese şekeri de, kolonyayı da ikram eden kendisi. Hem de büyük bir zevkle.
Koşturmadan dolayı sık görüşemezsek te benim için komşuluk; varsa eksiğin çekinmeden, “ne düşünürler” demeden samimiyetle kapısını tıkladığın, pişenden “kokmuştur” diye bir tabak hazırladığın, anahtarını bıraktığın, endişeni, müjdeni paylaştığın ve daha niceleri. Kısaca komşumun evinde şenlik varsa benim de kalbim kuş gibi heyecan yapar. Hüzün varsa dua ederim, Allah yardımcıları olsun diye.
Seneler önce şimdiki evimize yeni taşınmıştık. Yabani değildik ama yeni evli çift olarak daha çok mesafeliydik diyelim. Sonra kuzumuz katılmıştı aramıza. Hastaneden daha yeni gelmiştik ve kapımız çalmıştı. Karşı komşum Füsun Teyzemiz “gözünüz aydın” demişti. Zaten ben daha hamileyken her yemek pişirişinde bir tabak uzatırdı, gözlerim dolu dolu olurdu…
Arkasından üst katımızdaki birkaç ay önce yeni anne olan Jenny ziyaret etmişti. Mazeretim ne olursa olsun ben onları ziyaret edememiştim. Çok şaşırmış ve acayip sevinmiştim. Seneler içinde tavanda pat pat diye küçük ayaklarıyla koşan oğlu Tal’i duymak her zaman iyi gelmiştir. Benim açımdan birlikte olgunlaştık, çocuklarımız kar yağdığında, bahar çiçeği açtığında, parkta en iyi arkadaş olarak koşturarak geldiler bu yaşa.
Yıllardır ve hala siteye her girdiğimde mutlaka bakarım dostlarımın penceresine. Işıkları yanıyor Zerrinler evde, Levent’in arabası burada İnciler de evde. En son bloğun kapısında üst ve yan komşumun penceresindeki ışıklara göz atarım. İçimden hepsine ‘iyi akşamlar’ der, huzurla girerim evime. Onların varlığı güven veriyor. İnsan insana iyi geliyor. Hele çocuklu veya çocuk sevgisi olan dostlar ilaç gibi geliyor.
Canım komşum Jenny ve ailesi yakın zamanda taşındı. Artık üst katımızda başka ışıklar yanıyor. Düşünmemeye çalıştığım “komşularım giderse ne hissederim acaba” gerçeğiyle bir anda karşılaştım. İtiraf ediyorum çok ağır geldi, kalbim burkuldu.
Boşuna demiyorlar atalarımız “ev alma, komşu al” diye. Biliyorum ki onlar nereye giderlerse gitsinler hep komşumuz olacaklar. Tıpkı diğer komşularım gibi.
Söyledim mi net hatırlamıyorum ama “Jenny, siz çok özel bir ailesiniz ve bizde derin bir yere sahipsiniz”.
– Hu huuu komşu komşu, sizi seviyoruz ve özlüyoruz.
Alt komşunuz:)
Kendime not: uygun zamanda yeni komşuya hoşgeldiniz ziyareti ayarla.