loading...
“Bebeğimiz doğdu” haberinin verdiği heyecan tarif edilemez güzellikte oluyor.
Kısa bir süre öncesinde böyle bir heyecanın önemi ve tadı hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. Minik kelebeğimizle hayattaki en önemli statüyü kazanmış olduk. Bir bebekle artık eşi benzeri olmayan ve sadece sahip olduğunuz yavrunuzla kazanabileceğiniz anne veya babasınızdır. Onun sayesinde ayaklarınız yere basmaz, kalbiniz farklı çarpar. Hatta artık eskisi gibi hiç çarpmaz.
Eşim kızımız doğduktan sonra bir arkadaşımızın “neler hissediyorsun?” sorusuna karşılık “aşık olmak gibi” diye cevap vermişti…
Herkesin ya seyrettiği veya seyretmediyse de mutlak duyduğu LOST dizisinin bir bölümünde “Brother” karakteri gelecekte ihtiyacı olacağı için geçmişte bir sabitleyici edinmişti. Ben anne olduktan sonra hayata karşı muhteşem bir sabitleyici kazandığımı anladım. Her zaman kalbimi farklı çarptıran, hayata daha olumlu, daha geniş bakmamı sağlayan ve hatta sadece geleceğe odaklanmamı sağlayan bir duygu.
Her şeyin tadı farklılaştı, sevinmek de, üzülmek de…Şimdi tebrik etmek de daha geniş anlam taşıyor benim için. Empati kuruyorum arkadaşlarımla, tüm annelerle, babalarla ve en önemlisi çocuklarla…
Hoşgeldin bebek Başpınar
Değerli dostum Kayhan ve Zeliha Başpınar çiftinin 8 Ekim Perşembe günü dünyaya gelen minik perilerinin müjdesini vermek istiyorum hemen. Aramıza hoşgeldin Nilsu bebek. Ziyaretimizde seni seyretmek, çevrende uçuşan arılar gibi dolaşmak ve en heyecanlı kısım, seni kucağıma almak, hala unutamadığım sıcaklıkta. Defne kuzumun doğumunun üzerinden sadece 6 ay geçmiş olmasına karşın senin kadar minik halini şimdiden özlüyorum. Uyuyan, mış mış nefes alan, tatlı, küçük bebek. Yaşamın boyunca sahip olduğun güzellikleri doyasıya yaşayacak fırsatlar senin yanında olsun. Senin arkandan dünyaya gelecek arkadaş veya kardeşlerinle mutlu bir gelecek beklesin seni ve senin gibi tüm bebekleri (çocukları). Nilsu bebeği severken babaannesi “kime benziyor” diye sordu. Cevabım “kendine” oldu. Sen minik ama başlı başına kendi özelliklerinle bir bireysin. Yanında olmasam da seni tekrar kokluyorum.
Hoşgeldin bebek Bora…
2 Eylül Çarşamba günü kıymetli misafirimiz Bora, Metin ve Ece Sarıoğlu çiftinin oğluşu olarak dünyaya geldi. Hoşgeldin, sevgiyle geldin diyorum. Yeni umutlar yeşerdi senin varlığınla… Harikalar diyarından mucizelerle katıldın aramıza. Kısa bir süre sonra anne, baba, teyze (Melike’cim), anneanne, dede diye mırıltılar çıkartacak minik adam, artık geçen günlerin, haftaların kıymeti bambaşka. Varlığınla artık her sabah güneş daha bir parlak doğuyor seni sevenlere. Umarım yakında tanışırız ve o minicik ellerinle tokalaşıp getirdiğin güzellikler için seni de tebrik edebilirim. Sana ailen bakıyormuş gibi görünse de uğurun ve enerjinle sen onlara bakıyorsun. Adınla, hayallerinle yaşa…
Benim kuzum sık sık hapşırır ve benim onun için çok basıt birkaç dileğim olur. “Güzel yaşa”, “sağlıklı yaşa”, “mutlu yaşa”, ama en önemlisi “özgür yaşa”.
Bora’nın teyzesi canım Melike’nin düğün törenlerinde sevdiceğiyle birbirlerine verdikleri söze şahitlik etme mutluluğunu yaşadık. Gelinimiz (büyüleyiciydi), damat, düğün herşey harikaydı ve tekrar tebrik ediyorum… Melike’cim, arkadaşlarla sen ve eşininin dansını izlerken ne harika bir çift olduğunuzu tekrarladık. Ablandan bir bebeğe bakmanın ne kadar zor bir evre olduğunu izliyorsun. Evet gerçekten hiç kolay değil, ancak ödülü küçücük bir gülücüğü sayesinde basit ama öyle paha biçilemez ki zorluklar unutuluveriyor. Her gün zorlukları sıfırlayan bir hafızaya sahip olmak süper bir avantaj 🙂 Diyeceğim o ki zamanı geldiğinde o harika genlerin karışımına “hoşgeldin” demek için buralardayız…
Hoşgeldin Nilsu,