loading...
Bu gardıropta her an size bakan şaşkın gözlerle karşılaşabilirsiniz, içlerinden bir tanesi göz kırpabilir. Sizi kocaman bir ağız veya pırpır kanatlar kucaklayabilir. Elinizin değdiği bir düğme değil ponpon bir burun veya tazecik açmış çiçekler olabilir. Detaylarda gizlenmiş sempatik karakterlerin dönüştüğü işte bu kıyafetler tıpkı oyuncaklar gibi gerçek sahipleriyle buluşmak için özenle hazırlanıyorlar.
İlk dikilen temalı kıyafetleri gördüğümde acayip heyecanlanmıştım. Boray öyle heyecanlı şekilde adım adım anlatıyordu ki “Dondurma” konseptindeki dondurma süsüne dönüşmüş ince küçük boncukların tek tek dikim anını görebiliyordum. Veya baykuşun tülden kanatlarının yerine nasıl da her an uçacakmış gibi heyecanla yerleşip dikildiğini. Anne itinasıyla seçilmiş pamuklu, yumuşak atletin yakasına dizilen minik incilerle nasıl da özel bir parçaya dönüştüğünü ve onların da küçük prensesleri nasıl mutlu edeceğini görebiliyordum. Kararında süsler, modern renkler, marifetli parmaklarla şekillenip açık pembe kutularına yerleşiyor. Ayrıca o kutudan çıkan elbise kumaşından bileklik veya tülle süslenmiş tokalar da kuzunuza ekstra sürprizlerden olabilir. Şimdi en çok sorulan soruya gelelim.
Bu gardırop neden sadece kızlar için?
Pembe Gardırop neden farklı olsun ki?
Evet kabul ediyorum 0-6 arası kız çocukları için çok güzel kıyafetler, ayakkabılar üretiyorlar. Fakat bol alternatif içinde alerji tedavisi gören kızıma uygun bir kıyafet bulmak için birçok mağazayı ziyaret etmekteyim . Bazıları gerçekten güzel ama çok pahalı (ki yedeğin yedeği bile çantamızdadır) veya tüylü, fazla allı pullu, sert, sentetik oluyorlar. Hatta yılların çocuk ürünleri yapan markaları hangi kafayla kıyafetleri bu şekilde itici hale sokuyorlar dediğim bile oluyordu.
Kuzucuğum güzel göründüğünü söyleyerek önce pembe sonra değişen renklerle etek, elbise veya ayakkabı tercihini dile getirmeye başladı. Sabah uyanır uyanmaz zorunlulukmuş gibi “elbise giymem gerek” diyerek koşarak dolabının içine tırmanıp seçimler yapıyor. Bunu dans ederken uçuşan kıyafetle değiştirerek mutlaka yineliyor. Elbisenin altına külotlu çorap seçtim, saçımı topla anne, senin çantan ne güzelmiş benim neden yok anne, Ece’nin ışıklı ayakkabılarından alabilir miyiz, a-aaa küpelerin ne güseelmiş anne…
Bu tarz sayısız diyaloglara küçük prens anneleri pek şahit olmasa da bizler en az birkaç yıl daha kendimize değil de tatlı prenseslerin gardırobuna çalışıyor olacağız.
Ancak her şeyden önemlisi 3-6 yaş arasında miniklerin 5 duyu organı gelişiyor. Bu önemli dönemde koklama, dokunma, tat alma duyularına işitsel ve görsel duyuları da ekleniyor. Estetik kavramın çok önemli olduğu bu dönemlerde giyim tercihleriyle birlikte yaşam alanında da estetik duygusunu geliştirmek için düzenlemeler yapmak gerekiyor. İlerisi için de önemli olan bu hazırlık aşamasında yine kendi seçiminde ısrar ettiği kıyafetlerinin rahat ve estetik olması gerekiyor.
İşte bu noktada Pembe Gardırop hayatımıza bizi en iyi anlayan olarak giriyor. Çünkü itinayla seçtiği her bir detay kuzumuz ve hatta bizim bile estetik anlayışımıza katkıda bulunuyor. Yani ilk defa terzi kendi söküğünü dikip kızının duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için bu işe girişmiş bulunuyor.
Tabi bu anlayış, yoluna tesadüflerle ortaya çıkmış bir heves/hobi gibi devam etmedi. Tasarımcı olarak aldığı eğitime, kızını yetiştirirken biriktirdiği çocuk bakışını, mesleği terzilik olan annesinin de tecrübesini usta çırak ilişkisiyle harmanladı. Anne olarak en iyisini seçiyor, planlıyor, dikiyor, kızına gösteriyor ve asıl tüketicisinin de onayını aldıktan sonra şimdi tamamdır diyor. Sanat yönetmenliğinden masal gibi pastalar, özel takılar, yine özel malzemeler kullanarak hazırladığı t-shirtler gibi oluşumlardan marka yaratmış birçok başarı örneğiyle tanıştım. Ancak mini mini bedenlere kişiye özel ve ulaşılabilir kıyafetler yaratan bireysel örneklere pek rastlanmıyor.
Facebook’tan takip edin, alın, severek giydirin ve o cicili bicili özel kıyafetleri hediye edin veya saklayın. Eğer saklarsanız ileride miniğiniz genç bir kız olduğunda kutularından çıkartıp o anları tekrar canlandırırsınız. Kim bilir belki o da kendi kuzusuna çocukluğundaki bu güzellikleri hediye eder.
Babaannemiz kuzumun halasının 2 yaşında giydiği ayakkabıları, kıyafetleri getirdiğinde hepimiz zamanda yolculuk yapmış gibi şaşırmıştık ve duygulanmıştık. 30 sene önce ne kadar güzel kıyafetlerin olduğunu bu sayede de anlamıştık. Hakikaten kızıma, halaya ve bize verilen en anlamlı hediyelerdendi.
Bu arada bebek grubu kız-erkek tüm minnoşların giyeceği tarzda hazırlanıyor. Tabi ileride prensler için özel sipariş hazırladığı t-shirtlerin yanına başka başka şeylerde eklenir. Kuzularımızın ruh ve dünyaları düşünülerek hazırlanan özel üretim kombinasyonlarla geleceğin zevk sahibi, cıvıl cıvıl insanlarının yetişmesine katkıda bulunmuş oluruz. Renkli kitaplar, boyalar, oyunlar gibi…
Hayal etmenin, kolları bu uğurda sıvamanın, geceli gündüzlü çok ama çok çalışmanın ve başardıkça keyiflenmenin önemini anlıyorum. Pembe Gardırop’un hikayesi bana birçok konuda ilham veren canlı bir kaynaktır. Küçük kızı için başlattığı bu dalganın sevilen, tutulan ve hatta koleksiyonu beklenen bir marka olacağına eminim.
İleride ben de, filizlenme aşamasına bile şahit olduğum başarı hikayesinin içinde olduğum için ayrıca mutlu olacağım.
Kurduğunuz hayallere ilham kaynağı olması için bunları sizlerle paylaşmak istedim. Hayal edin, inanın, gerçekleştirin ve mutlu olun. Kuzumuzun gözlerindeki mükemmel enerjiden güç alarak başaracağımız çok şey var.
http://www.facebook.com/pembegardirop