loading...
Herşey hızla değişiyor
Tarih: 01.03.2010
Yaş: 10 aylık
Ağırlık: 10,370 (bu ayki gelişimi süper şeklinde taktir kazandıran bir kilo gelişimi, yupiiiiiii)
Boy: 72 cm (kuzumuz uzuyooooor)
Baş çevresi: 45,5 cm
Muayene bulguları: Normal bulgular, 2 dişi var, üst 2 dişi çıkıyor
Gelişim: Desteksiz bir süre dikiliyor. 1-2 adım atıyor. (bir kaç gün sonra piyanonun üstündeki kedi resmini “nerde kedi Defne’cim göster” komutuyla birlikte resme doğru attığı 4 adımla perçinledi. Ancak ayakta olduğunu farkedince hemen popo üstüne oturuveriyor)
Beslenme: Kaşıkla beslenme. Bu ay nohut, kurufasulye, mercimek yanında koyun ciğeri beslenme listemizde yerini aldı. Hatta doktorumuz odaya girer girmez bize “kurufasulye, nohut yedirdiniz di mi?” diye sordu. İç rahatlığıyla “evet” dedik, ancak daha sonra yeşil mercimek yediği zamanlarda ciddi şekilde kaşıntı, kırmızı noktalar ve ağız çevresinde döküntüler olunca, yeşil mercimek için alerji testi yaptık. Alerji testi oldukça kolay; sınavdan geçecek gıdadan az miktarda alınır ve geçirgen olduğu için tülbent benzeri bir kumaşa sarıp miniğinizin örneğin koluna sarılır. 20-30 dk kadar bekledikten sonra açılır, cildinde kızarıklık-kabarma gibi bir alerjik reaksiyon belirtisi var mı diye kontol edilir. Sonuç olarak biz demir kaynağımıza “bay bay” demek zorunda kaldık. Böylece alerji listesindeki armut yeşil mercimek sayesinde yalnızlıktan kurtuldu. Beslenme listemizdeki şüphe çeken balık ve ciğer alerji testini başarıyla geçti. (bu test kant testi niteliğinde değildir. Çok bariz tepkili olabileceği yiyecekleri bu şekilde ön testten geçirdik. Zaten tükettikten sonra da alerjik reaksiyon görülebiliyor. Her yeni yiyeceği mutlaka kaydederek şüpheli listesini daha kolay takip edebiliyoruz)
NOT: Koyun ciğerinin içindeki damarları ve zarını mutlaka ayıklatın ve eğer kasabınız ayıklama işlemini çıplak elle yapmışsa diğer çiğ etlerden de geçebilecek olası mikroplardan kurtulmak için mutlaka suyla yıkayın. Sonra sote şeklinde soğan, sarmısak vb eklemelerle güzelce pişirin ve blendırdan geçirin.
2. NOT: Kıyma, kuşbaşı, tavuk, ciğer gibi besin kaynaklarımızı kasabımızdan aldıktan sonra derin dondurucuya minik minik paketler halinde ayırıp paketleyerek istifliyorum. İhtiyaç oldukça da kızım için taze pişireceğim yemeğin içine katmak için paketlerden çıkartıyorum. Minik paket ziyan olmaması ve çabuk çözüldüğü için pratik bir yöntem.
Tedavi: Vitagil 2×5 ml + alerji tedavi ve koruma ilacı 2×1/2 ölçek, diş çürümesini önleyen destek 1×1, dikka çeken burnundan hırıltılı nefes alıp vermenin akciğerlerinden değil de alerjik kaynaklı olmasından dolayı, alerji tedavisi niteliğinde burun spreyini reçetemize eklendi. Yanlız burun spreylerinin kullanımı da özellikle bebeklerde şurup ve antibiyotik gibi çok dikkatli ve mutlak doktor gözetiminde emin şekilde yapılmalı.
Çok sevdiğim Zerrinim seyehat ettikleri günlerde oğluşunun burun akıntısı, hırıltılı nefes alıp verme ve öksürük şikayetiyle doktora başvuruyor. Doktoru rahatsızlığın akciğerlere indiğini ve artibiyotiğe başlanması gerektiğini söylüyor, içi rahat etmene canımcım hemen bir diğer doktor gittiğinde de sadece nezle olduğu cevabını alıyor. Anne yüreği ile titiz olma durumu bir araya gelince ne antibiyotiğe başlanmış ne de o minik bedenden yükselen hırıltı “normalmiş” denilerek bertaraf edilmiş. Tavsiye olarak aldıkları bir doktora daha danışmışlar. Sorunun ciğerlerden kaynaklanmadığından emin olduktan sonra hemen üst solunum yollarındaki balgamı aşağıya indirip vücuttan attırma üzerine bir tedaviye başlamışlar. Mini burun delikleri ve üst solunum yolları rahatlayınca minik çabucak iyileşti.
Bebeğinizin ilk aylarında paronayak gibi şüpheci yaklaşmak, eğer takıntıya dönüşmeyecekse örnekteki gibi gereksiz bir tedavi başlangıcını önlemiş olabiliyor. Doktorlarımızın hepsi tabi ki en iyi tedaviyi belirleyip hareket ediyor. Ancak arkadaşımı da takipçiliğinden dolayı ayrıca taktir ediyorum 🙂
Hastalık sürecinin aynısını biz de yaşadık ve kuzumuzun ateşinin olmayıp keyfinin yerinde olması bizim tedavi için geç başvurmamıza yol açıyordu. Bebeğinizde öksürük, hırıltı, burun akıntısı 3-4 gün içinde üst solunum yollarından aşağıya inebilir ve hızı sizi şaşırtabilir.
10. ay kontrol yazısına muayene girişindeki huzursuzluğumuzu tarif etmeden başladığım için sanmayın ki herşey muhteşemdi. Kızımın doktorunun deyişiyle Defnoşko bizi yine şöyle bir silkeledi. Anca bu sefer benim boynumda koala gibi yapışık kalmak onun hızlıca gözyaşlarına veda etmesini sağladı. Defterine not aldığımız aylık sorularımızı babası sorup, cevaplarını kendisi not almak zorunda kaldı. Doktorumuza diş çürümesini önleyen hapını bir çay kaşığı suda eritip içirdiğimizi belirttim. Dotorumuz prospektüste belirttiği gibi ağzında erise iyi olur aslında dese de, bizim minnoş mini hapı her ağzına yerleştirdiğimizde bekletmeden yutmayı tercih ediyor. Biraz daha büyüdüğünde yutmadan doğru şekilde kullanacağız:)
Çıkmaya çalışan dişin yardığı damak için tahatlatıcı jel
Ağız kontorlünde üst dişlerden birinin damağını fena halde yardığını gördü. Gerçekten damağını kanatacak şekilde zarar vermiş mini inci. Tabi bunun acısı geceleri uyumasını engellediği gibi, beslenmesinde de sorun yaşatıyordu. Açık yara gibi görünen damağımızı tedavi ve beslenmesini rahatlatmak için özel bir karışım aldık. Doktorumuz kendisinde sık sık aft çıktığı için kullanıyormuş ve biz de yemekten 5 dk önce damağına sürerek hem rahatlatıp, hem de mikrop kapmadan toparlaması için kullandık. Gerçekten işe yaradı ve kuzumuz rahat etti. Şimdi üst dişlerimiz alt dişlerimizin boyuna yetişmeye çalışıyor.
Gece saat 12 gibi kuzumuzu sütle besliyoruz ve beslenme bittiğinde uyumasına devam etmeden önce diş çürümesini (süt çürüğü) engelleyebilmek için ağzını çalkalarmış gibi az da olsa su içiriyoruz.
Bu ay komutlara başlıyoruz.
Diğer herzamanki yaptığımız gelişim destekleyici egzersiz ve oyunlar aynen devam. Ek olarak “getir Defne, şunu (kağıt parçası) çöpe at Defne, götür, annenin arkasındakini ayağı kaldır” şeklinde komutlara başlayacağız
☺ Ellerini sağlam şekilde tutup (bileğine destek çıkarak) kendini, kafasını öne atmasına izin vermeden birlikte yürüme alıştırması yapacağız. Ancak ileri hamleleri mutlaka firenlemek gerek, çünkü daha sonra kendi başına yürürken öne doğru gideceğinden düşecektir ve bu onu olumlu yönde etkilemeyecektir. Ayrıca aynen kitap okuma, hayvan taklitleri, saklanbaç oyunlarına devam ettiğimiz gibi farklı dokulu (sert, tüylü, yumuşak vb) yüzeyleri tanıtacağız. Aslında şimdiye kadar karşılaştığı farklı yüzeyleri zaten tanıtıyorduk, şimdi daha bir bilinçli aktarmış olacağız.
Ayrıca yine hayatımızdaki korkma sözcüğünün “yerini hoşlanmıyoruz kelimesi aldı”, şımarma kelimesini“ çocuk neyin şımarıklık davranışı neyin normal olduğunu anlayamayacağından” ve yaramaz kelimesini “yine aynı şekilde yaramazlıkta kesin tanımlanan bir davranış olmadığından” kullanmıyoruz. Biz ayrıca sakin ol kelimesiyle de yollarımızı ayırdık. Bay bay “sakin ol”, merhaba “daha yavaş, acele etme tatlım”.
Tuvalet eğitimi bizim kendimizi hazır hissetmediğimiz bir nokta itirafı mahcubiyetle karışık yapıldıktan sonra üzerinde pek durmadık. Ben tuvalet fobisi olan birisi olarak bu eğitimde kızımdan daha fazla zorlanacağım. Tuvaletinin yapılıp birlikte çekilen sifonla e-eelerin gidişinin mantığının kavranması lazım. Pufff benim için sevimsiz bir konu☺ Bu arada kuzumuzun bezini değiştirirken kakasının pis bir şey olduğu izlenimini edinmemesi için herhangi bir yanlış tarifte bulunmuyoruz. Doğrudan “hadi bakalım, bezimizi değiştirme zamanı” diyerek odasına gidiyoruz.
Birlikte olduğumuz haftasonu, dikkatimizi gündüz uykularını çok uzun tutması çekmişti. Bakıcı ablası da birkaç defa dile getirdiğinde “ fazla uyumasına izin verme” demiştim ancak 3-4 saat uyayacağını tahmin etmiyorduk. Hatta gidip biz uyandırdık bir iki defa. Bunun normal olup olmadığını ( ki gündüz 3 saatten fazlası sağlıklı karşılanmıyor) sorduğumuzda; “sizin ufaklığın aklı karışmış, gece ile gündüzü şaşırmış. Eğer öğrenmesini istiyorsanız gündüz uyandırmak zorundasınız. Gündüz uykusu 2-en fazla 3 defa olmalı ve mutlaka yarım saat-kırkbeş dakidada uyanmalı ya da uyandırmalısınız. Gerçekten de Defnoşko gündüz uzun saatler uyuyunca gece bizimle vakit geçireceğini (galiba eve geliş saatlerimizi belirlemiş) bildiğinden gece onkiye kadar uyumamaya çalışıyordu. Şimdi düzenimizi kısa gündüz uykuları şaklinde oturtmuş olduk.
Burnunun kenarları sararmaya başlamıştı ve acaba sarılık mı oluyor diye korktuğumuzu bellirttik. Sebebi çok basitmiş☺ havuç, muz ve portakal tüketimi fazla olduğunda bu şekilde renk değişimi oluyormuş. Sarılık olsaydı eğer göz içi ve ellerinin içi sararırmış.
Doktorumuzun yanından hoşçakalın diyerek ayrılırken aynen şöyle düşündüm. Doktorumuz bizi kapıdan kovsa bacadan gireriz ☺
Sevgiler
Ay Ay Bebek Gelişimi - 10. Ay,