loading...
Kanser adını en sık duyduğumuz, yorucu, yıpratıcı ve tedavisi zor bir hastalık. Yakalanma sıklığı açısından ailemizde, yakınımızda, sevdiğimizde kanserle mücadele hikayesi bulunmakta.
Çok sevdiğim arkadaşımın minik oğlu 3 yıllık zorlu mücadelenin ardından kanseri yendi. Kemoterapiye girdikleri günlerde hem arkadaşımı arayarak destek olmayı istiyordum, hem de onu ayrıca yormaktan, üzmekten çekiniyordum. Oğlu kesinlikle küçük bir süper adam. Ailesinin yaklaşımıyla hasta olmanın, herkesin hastalığa yakalanabileceği normalliğini kabullenip ağır kemoterapi süreçlerini atlatmayı başarmıştı. Canım benim, senelerce içinde olduğu ortamdan koparcasına çıkıp yaz boyunca mahallenin tüm çocuklarıyla doya doya oynamış. KACUV’u da bu arkadaşım sayesinde öğrenmiş, süreci hastane ortamında bizzat yaşayan anne olarak gördüklerini anlattığında can kulağıyla dinlemiştim. Sonra KACUV’dan çok kıymetli iki kişinin gönüllerinden yansıttıkları enerjiyi görme fırsatı bulmuştum. Onlar da derneğin yaptıklarını ve yapacaklarını kendi hayallerini anlatır gibi paylaşmışlardı.
KANSER TÜM AİLEYİ ETKİLER
Aile için kanserle değişen hayatlar ortalama şöyle; günleri normal akışında olan, yavrusunun okul çağı gelince onun heyecanını tadan bir aile düşünelim. Ortaya çıkan çeşitli belirtilerle çocuğunu alıp hastaneye gidiyor ve hep uzaklarda, daha çok büyüklerde olduğunu sandığı hastalığın adını küçücük yavrusunun adının yanına koyuyor. Bunu kabullenmek bile tek başına kocaman bir yürek ve cesaret gerektiriyor. Devamında sosyolojik açıdan da sıkıntılı üç yıllık süreç başlıyor. Aile tedavi için genellikle yaşanılan yerden-şehirden hastane yakınlarına taşınmak zorunda kalıyor. Anne ve kanserli çocuk hastaneye giderken, geride aile, okul ve arkadaşları kalarak keskin bir bölünme yaşanıyor. Maddi manevi desteğe ihtiyacı olan ailelerde bu bölünmenin olumsuzlukları daha büyük bir farkla ortaya çıkıyor. Çünkü baba git- gellerle koştururken ve destek için eşinin yanında bulunmaya çalışırken işinden de ayrılmak zorunda kalıyor ve devamında bir de yoksullukla mücadele başlıyor.
Peki çocuk için kanserle değişen dünya nasıl olabilir; sokakta arkadaşlarıyla çocuk olarak istediği gibi koşup oynarken birden bir binanın hatta odanın içinde, bir sürü kuralla sarılmış hasta olarak buluyor kendini. Bu normal hastalanmaya da benzemiyor çünkü ziyaretine kimse gelemiyor. Her çocuk gibi, okula gitmesem biraz daha fazla uyusam, oynasam diye gönlünden geçirirken şimdi sırası her gün boş kalıyor. Acaba arkadaşları, öğretmeni onu özlüyor merak ediyor mudur yoksa çoktan unutmuşlar mıdır? Peki iyileşip eski günlerine geri dönebilecek mi? Saçları da dökülmeye başladı, şu maskeyi sürekli takmak ta ona hep dışarıya pencere arkasından baktığını hatırlatıyor. Büyükler ona hep hüzünle bakıyor, annesinin sürekli ağlamaklı gözlerinin sebebi sadece kendisi mi? Bunun gibi pekçok duygu yoğunluğu ve karmaşasının içinde olan küçük bir kalp…
Kardeş açısından değişen dünyada oluyor; artık evimizde hep hüzün var, annem ve babam güçlü görünmeye çalışıyorlar ama ya birgün onlar da hastalanırsa. Abim (ablam/kardeşim) eskisi gibi değil. Tüm aile hatta akrabalar onun için seferber olmuş. Hep onu düşünüyorlar, onu konuşuyorlar. Bu hastalık gerçekten anlattıkları kadar kötü mü?
Kardeşler, anne ve baba da kanserle yapılması ve yapılmaması gereken pek çok şeyle tanışmış oluyor. Bu kuralları hayatlarına bir de her an kaybetme korkusunu da katarak dahil etmeye çalışmak pek kolay olmuyordur. Evet artık kanseri %80 gibi yüksek bir oranda yenmeyi başarıyor çocuklar ancak ya % 20. Düşünmesi bile korkutucu…
KANSERLİ ÇOCUKLARA UMUT VAKFI
İşte KAÇUV yukarıdakilere eklenen yüzlerce değişkenin tam ortasında durarak çözüm üretiyor.
OYUN BENİM İLACIM
İlk etapta Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji-Onkoloji Servisi çağdaş imkanlarla donatılarak yenilenmiş ve koğuş sisteminden tek ve iki kişilik odalara geçilerek servisin çocuklar için uygun tedavi ortamına getirilmesi sağlanmış. Yine bir olmazsa olmazı düşünerek gelişmiş ülkelerdeki tedavi merkezlerini incelenmiş ve ülkemizdeki tüm çocuk merkezine örnek olabilecek bilgisayar destekli modern bir OYUN ODASI kurmuşlar. Bu oyun odaları çocukları duygusal anlamda besleyen, moralini yüksek tutmasını sağlayan ve hayata, dış dünyaya bağlayan en önemli nokta. Çocuklar oyun odasında gerçekleştirilen sosyal faaliyetler ve vakfın gönüllü psikolojik danışmanlarının eşliğinde hastalıklarını, kanserle yaşamayı ve mücadele etmeyi öğreniyorlar.
AİLE EVİ
Ayrıca derneğin fark yaratan en önemli adımı çocuğunun yanında refakatçi olarak bulunan fakat uygun ortam olmadığı için hastane koridorlarında, kalorifer peteklerinin üzerinde geceler boyu sabahlamak zorunda kalan anne-babaya çözüm olarak AİLE EVİ açmışlar. Böylece şehir dışından gelip, hastalıkla birlikte bir de imkansızlıklarla mücadele eden aileyi destekleyip onların daha fazla kopmasını engelleyerek ihtiyaçlarını karşılamaya başlıyorlar.
Onkoloji bölümünün yapılanması, Oyun Odası ve Aile Evi haricinde sistemli olarak sürdürülmesi gereken eğitim programları mevcut. Şöyle ki; Çocuk dilinde hastalığı anlatan rehber kitapla ailenin bilincini arttırıp destekleyecek bir kaynak bulunmamakta. Aile ya çocuktan kanseri saklamaya çalışıyor ya da eski beslenme ve düzen alışkanlıklarıyla aynen devam etmenin yolunu seçiyor. Durum böyle olunca hastalıkla nasıl yaşanacağını tek tek anlatmaya başlıyorlar. Aileye, öğretmenine, kardeşe, çocuk doktoruna, hemşireye, gönüllülere…
GÖNÜLLÜ OLUN KÜÇÜK HASTALARA MUTLULUK HEDİYE EDİN!
KAÇUV http://kacuv.org/sayfalar/yayinlarimiz.html# adresinden kolayca ulaşılsın diye Yayınlarımız bölümünden 4 tane kaynak yayınlamakta. Kaçuv ve Beybi ‘nin gönüllü çeviri ve baskı desteği verdiği kitapların her biri rehber niteliğinde ve içeriğin faydası açısından paha biçilemez. Ayrıca sitenin kendisi de başlı başına bir kaynak. “Kanser Hakkında” başlığı altında kanser çeşitleri, tedavisi, çocukların ve ailelerin duyguları gibi pekçok konuda bilgi yer almakta.
Ailelerin ihtiyaç duyduğu 4 farklı alanda kitapçıklar kolaylıkla indirip okunabilsin diye PDF formatında.
1- Çocukları kanser tedavisi gören ebebeyinler için bir rehber olan AİLE YAŞAMI VE KANSER
2- Örneklemeler ve sade anlatımıyla KARDEŞİN KANSERE YAKALANDIĞI ZAMAN
3- Aileler, bakıcılar ve kanserle mücadele eden çocuklar için ÇOCUĞUNUZA YEMEK İÇİN YARDIMCI OLMAK
4- Ve en son yine aileler için TEDAVİ BİTTİ, ŞİMDİ NE OLACAK
KAÇUV’un devam eden ve planlanan projelerinden birkaçı şöyle;
– Hastanelerdeki uygun tedavi ortamlarının sayısını arttırmak.
– Küçük kalplerin üç yıl gibi uzun süren tedavi dönemini etkinliklerle, birebir eğitimlerle özellikle duygusal anlamda normal hayatından koparmadan sürdürecek gibi düzenlemek. Burada gönüllülerin desteği hayati önem taşıyor.
– Aile hastalığı haline gelen kanserin ayrıca maddi açıdan da olumsuz etkisini azaltmak için Aile Evi’nde açmayı planladıkları kafeyi işleterek babaya iş ortamı sağlamak.
– Bağışlarla maddi kaynağı arttırıp devamlılığını sağlayacak projeler geliştirebilmek. Burada da farklı sektörlerden gönüllü beyinlere tüm kalpleri açık duyurulur.
– Çocuğu mutlu edecek projeler üretmek. En basitinden ilk akla gelen; teşhis konulduktan sonra hediye paketi (maske, sevimli bir oyuncak, şapka gibi) hazırlayıp küçüklerin tamamına ulaştırabilmek.
Gönüllü olmak karşılıklı mutluluk artttıran bir paylaşım. “ben çocukları öyle görmeye dayanamam, çok üzülürüm sonra kendi dengemi toparlayamam” diyor olabilirsiniz ki bu düşünceye kapılmak çok doğal o zaman ailelerle, annellerle vakit geçirip onlara iyi gelecek etkinliklerden seçebilirsiniz. Veya sadece derneğin tanıtımını yaparak bile destek olabilirsiniz.
KACUV öyle sistemli şekilde hazırlanmış ki planlarında kendinize veya şirketinize yakın gelecek bir proje mutlaka bulabilirsiniz. Yeter ki buna niyet edelim ve harekete geçelim. Küçücükte olsa bir adım atmak istiyorum derseniz de 5686’ya mesaj gönderebilir, hediyelik ürünlerinden satın alabilir, bağış organizasyonlarına katılabilirsiniz. Umutları destekleyelim.
Lütfen http://kacuv.org/sayfalar/nasil-gonullu-olabilirim.html adresine tıklayın. Siz de bir kalbe dokunun…