loading...
Çok fazla süt içmek demir eksikliği yapar mı?
Genel olarak sağlıkla ilgili şikayetimiz yoktu. Bir yaşında rutin yaptırmamız gereken demir testimizi hem hastalıklar hem de ilaçlar sebebiyle ertelemiştik. Zaten fiziksel muayine de de herşeyin yolunda olduğu görülüyordu. (kırmızı dudaklar, göz kapak içlerinin kırmızı olması, hareketlilik gibi). Fakat son zamanlarda yorgunum şikayetiylerine birlikte geceleri uyanmaları eklenince ertelediğimiz demir testimizi yaptırmıştık. Hem test sonuçlarını göstermek, hem de rutin kontrollerimizi yaptırmak için randevu almıştık.
Muayenemiz Doktor Teyze’nin kızımın elbisesi hakkında ki iltifatlarıyla başladı. “Bu ceplere Doktor Teyze bir tane kırmızı balon koysun. Bisküvi de versin…
Demir takviyesi için neler yemeli?
Demir depomuz aşırı düşük olmadığından doğrudan ilaçla demir desteğine gerek olmayacaktı. Siyah çekirdekli üzümlerden bol bol yemeli, her hafta mutlaka en iyi demir deposu yeşil mercimek ve karaciğer tüketilmeli. Bu gıdalardan yeteri kadar aldığından emin olmak için yemek çeşitliliğimizi biraz kısıtladık. Yani ana yemek olarak mercimek, ciğer, kırmızı et, ıspanak yedirilip, salata, çorba ilavesi devamında yapılmalı. Hatta demir emilimini engellemesin diye yoğurt ayran gibi kalsiyum depolarını yemekten bir süre sonra vermeyi tercih ettik. Çünkü çorba, salata, yoğurt derken herbirinden az az belkide yetersiz almış oluyordu.
Çok fazla süt içmesi demir eksikliği yapar mı?
Süt tabi ki emilimi engelleyebiliyor. Fakat süt tek başına kansızlık sebebi olmaz. Günde 500ml üstünde süt içer, yanında başka bir şey yemezse, pekmez sadece sütle verilirse emilimi azalacaktır.
Muayene kuzunun yanında getirdiği köpekçikle birlikte başladı… Önce köpekçik muayene oldu, bazı anlarda Defne köpekçiğe nasıl yapıldığını göstererek öğretti. Örneğin nasıl nefes alınıp verilir… Ayaklar, tırnaklar, eller tek tek kontrol edildi… Sırtımızdan nefes dinlendi, öksürükle ciğerler kontrol edildi. “Çak” yapıldıktan sonra stetoskop koklandı, kulaklarımıza bakıldı. Ağzımız kocaman açıldı, dişler sayıldı… Burnumuz ve gözlerimiz derken karnımıza bakıldı yani tüm vücut kontrol edildi…
Ölçülerimiz; 16.600 kg, boy 99.5 cm (altı ayda 1.100 gr almışız ve 6 cm uzamışız süper)
Bisküvi ve balon alışverişi esnasında yürüyüşümüz kontrol edildi. Otururken ayaklarını katlayıp üzerine oturmasın ki bacaklarında yamulma olmasın. Zamanla ayakları içe doğru basmasın.
Evde kızımla vakit geçirebilmek için bir haftalık izin almıştım ve işe döndüğümde belki tesadüftür ama tepkilerini bebekçe vermeye başlamıştı. Son bir haftadır özellikle kendinden küçüklerle pek anlaşamıyor ve bebek gibi ağlayarak huysuzluk yapıyordu (bize göre). Doktorumuza bu durumu özellikle aktarmıştık.
Anne babanın çalışmasının gerekliliği hakkında sohbet ettik. Konuyla ilgili kendimi suçlu hissedersem kuzum da bunu öyle hissedecekti.
Alışverişi bir süre kartla değil de para ile yapma kararı aldık. Böylece kuzumuz paranın kartı takınca alınan hazır bir şey olmadığını farkedecek. Doğal olarak her şeyi her an isteyip elde ettikten sonra tatminsizlikle yenisine yönelmeyecek.
Yüzme, jimnastik gibi enerjisini yansıtabileceği bir aktiviteye yönlendirilmeliydi. Böylece huysuzluk ve sıkıntıyla dikkatini alakasız noktalara vermeyecekti… Evdeki kurallar bulunduğumuz yerlere göre de değişmemeliydi. Net olmalıydı, eğer huysuzluğu varsa onunla tartışıp inatlaşmak yerine rahatsız olduğumuz noktayı belirtip (örneğin: ses yüzünden başım ağrıdı) sakinleşene kadar başka bir odaya geçebiliriz. Televizyon, bilgisayar gibi konularda kurallarımızı da gözden geçirdik. Çünkü bunlarla fazlaca haşir neşir olduğunda iletişim problemleri başlıyor ve manyetik alana da fazlaca maruz kalmış oluyor.
Bu kontrol ziyaretimizde bunları konuştuk. Keyifli bir sohbet sonrası doktorumuzla vedalaştık.
Sevgiler:)