loading...
Hazırlıklar tamam artık tuvalet eğitimine başlayabiliriz.
Mini bilgi: Yabancı kaynaklarda tek kullanımlık, daha emici, kazaların çok belirgin göründüğü ve yanlardan yırtılarak çıkartıldığı için kullanımı çok kolay olan ‘eğitim külotları’ndan bahsediliyor. Alıştırmanın başlarında kullanılan ve araba, misafirlik gibi ortamlarda rahatlık sağlayan bu külotlardan piyasada bulamamıştım. İnternette tekrar baktım hala yoktu. Karşınıza çıktığında “eğitim külodu” nedir diye merak edenler için aktardım. Eğitim küloduyla alıştırma külodu farklı özelliklere sahipler.
İlk denememiz başarısız oldu, çünkü;
Doktorumuz diş fırçalama ve tuvalet konusuna oldukça erken girmişti ve hatta lazımlıkla başlamak yerine uygun tuvalet kapağı alıp klozette başlamamızı önermişti. Böylece lazımlıktan sonra bir de klozete geçiş adımı olmayacaktı. Fakat kızımda tuvalet eğitiminin ilki başarısız olmuştu. Sonra kendisinden öğrendik ki klozetin içine düşmekten korkuyormuş. O deliğe düşersem ben nereye giderim düşüncesi onu daha klozetteki oturağına oturtamadan gergin bir mücadeleye dönüşüyordu. Tabi napalım olmadı diyerek ısrarcı olmayıp eğitimimizi ertelemiştik ve bir sonraki başlangıcı lazımlıkla yapmıştık.
Eğitime kendi isteğiyle başladı
Kuzucum kendinden bir yaş büyük Kuzey’in doğum günü dönüşünde 27 aylıkken “ben de büyükler gibi Kuzey gibi tuvaleti kullanmak istiyorum” dediğinde acayip mutlu olmuştuk. Haziran ortası olduğu için popişini gün içinde özgür bırakmıştık. Bezi olmadan dolaşması hoşuna gidecek ve bezi olmadan tuvaletinin gelmesinin nasıl bir şey olduğunu öğrenecekti.
Adım adım tuvalet eğitimimizden
Bu döneminde kolay çıkartılabilmesi için mümkün olduğunca hafif giydirilmeli. Çıtçıtlar, bağcıklar zaman kaybına neden olmamalı. Evimizin bahçeli oluşu kazalara müsait olduğundan çok işe yaramıştı. Lazımlık hemen yakınlarda olduğu için oyunu fazla bölünmeden denemelerimiz başlamıştı. Oyun esnasında vücut sinyallerini sürekli takip etmek dışında sık sık “çişin var mı kızım” diye sorup, hayır cevabı olunca “hadi lazımlığa biraz oturalım” diyerek yönlendiriyorduk. Oyun alanından lazımlığa gidilen arada heyecanlı şekilde “hadi koşalım koşalım” diye şarkı uydurup sürece eğlence katıyorduk. 20 – 30 dk da bir lazımlık ziyaretini zorlamadan yapmayı kolaylaştırmak için bol bol sıvı içirin, lazımlıkta otururken büyüklerimizin yaptığı gibi “çişşşşşş” sesi çıkartmak dışında musluğu da açabilirsiniz gerçekten işe yarıyor. Lazımlıkta oturmak istemediğinde yanımızda götürdüğümüz sevdiği bir oyuncak veya ilgisini çekecek bir hikaye çoğunlukla işe yarıyor. Fakat direnip kalkmak isterse zorlamayın, kızmayın ve sakın suçlamayın. Bazen lazımlık davetinden önce bacaklardan süzülen çiş olurdu yine de lazımlığa gidilip işlem orda içten bir övgü ile tamamlanmalı. Ne kadar çok pratik o kadar iyi. Klozeti kullanan arkadaş ziyaretleri de devam etti. Sonra doktorumuzun önerdiği şekilde bezin pahalılığı ve paramızın ancak beze yettiği ve seçtiği oyuncağı alamayacağımızla ilgili minik ve masum bilinçaltı oyununu uyguladık. Birkaç gün sonunda arkadaş ziyareti dönüşü bakıcı ablasına söylediği “artık bezi kullanmak istemiyorum çöpe atalım” müjdesi bize telefonla verilmişti. Sonrasında oyuna dalıp kaza yapması engellensin diye sıkı takip yapıldı. Yatma saatine doğru içecekler azaltıldı (gün içinde sıvı azaltımı yapılmamalı) ve her sabah uyanır uyanmaz yapılan tuvalet ziyareti akşam yatma öncesinde de tekrarlandı.
Gece kazalara karşı morali bozulmasın diye kuzumuz uyuduktan sonra o farketmeden bez bağladık ve yine o farketmeden bezi çıkartıp sabah çiş törenimizi yaptık. Bu arada yatağının altına özel kaplama su geçirmez alez serdik. Geceleri birkaç defa bağlanan bez, yerini alıştırma külotlarına bıraktı. Bu külotları çocuk malzemeleri satan her yerde bulabilirsiniz. Evdeki alt değiştirme malzemeleri, istediğinde onun erişebileceği bir yere, kuzunun onayı alınarak kaldırıldı. Bir süre sonra kalan en son bezi de (son olduğu söyleyip) oyuncak bebeğinde kullanması için ona verdik. Fazla olan diğer malzemeler daha küçük arkadaşlara hediye edildi. Akşam eve geldiğimde beni kapıda t-shirt’üne yapışmış kedi çıkartmalı ödüllü ve gururlu küçük karşılıyordu. “Baaak anne ben ödül kazandım!” heyecanını hepimizle paylaşıyordu. Birkaç gün sonra hafta sonu geldi ve plan işlesin, düzen değişmesin diye farklı bir aktivite yapmaktan kaçındık, cumartesi gününü birkaç kaza temizleyerek evimizde geçirdik.
Pazar günü sürpriz şekilde büyük anneanne ve kuzen ziyareti önce bizi tedirgin etse de onlara “biliyor musunuz Defne artık büyüdüğü için bez kullanmıyor bizim tuvaleti kullanıyor” haberini neşeyle verip durumu onun yanında sohbet eder gibi paylaştık. Hepsi kuzuyu kutladı, ondan 2 yaş küçük kuzene Defne ablası örnek gösterildi. Fakat sonra heyecan, duygu değişimi (kıskançlık dahil) ile sormaya fırsat vermeden kazalar oluşmaya başladı. Islak halimizle de olsa lazımlığa gidildi birkaç damla için de olsa sıralama tamamlanıp kuru kıyafetler giyildi. Zaman zaman başka kazalar oldu tabi. Özellikle lazımlığa oturup bir anda kalktığı için halıya sıçrayan çişler kakalar bir ara epey moral bozsa da kuzuya belli etmedik. Bu tip küçük kazaların olabileceğine örnekler verip onu bize karşı rahatlattık ve asla başaramıyacağımızı itiraf etmedik.
Gece biz bağlayalım mı?
Gece bez bağlamadık. Kuzumuz uyuduktan sonra çaktırmadan alıştırma kilodu giydirdik. Bir sabah elimizi çabuk tutamadığımızda kuzu uyanmadan kilodu çıkartamamıştık. “aaa bana bez bağlamışsınız artık çişimi tutmayacak mıyım” dedi. Demek çaktırmadan giydirip çıkartın demeleri bu yüzdenmiş. Tabi hızlıca topladık konuyu. “Defne’cim bu bez değil kalın kilot. Kalın çünkü gece odan soğuktu sen üşüme diye bunu giydirdik. Diğer kilotların yıkandığı için ıslaktı kuruyunca onlardan giyeceksin”. Bir daha alıştırma kilodu da giydirmedik. Fakat gece sık kontrol ettik.
Uyurken çişi geldiğini nasıl anladık? Huzursuz, bacaklarını hareket ettirip döndüğü an sakince onu uyandırmadan lazımlığa oturtup çişini yaptırdık. Yine de kaza olunca konuyu uzatmadan, üzerinde durmadan kurularıyla değiştirip hayal kırıklığına uğramadığımızı gösteriyorduk.
İlk bezssiz dışarı çıkmamızı da yakın mesafe olarak planladık. Çıkmadan çiş yapıldı ve saate bakıldı. Acayip heyecanlıydım nasıl olacak acaba diye, gözüm sürekli saatteydi…20 dk dolaştıktan sonra tuvaleti olan mekana girdik. Orada ilgili kişiye Defne’nin artık tuvaleti kullandığını belirtip ihtiyacımız olduğu için yerini sorduk (neredeyse herkes duymuştu bu konuşmayı). “tuvaletim yok” dese de az da olsa çişimizi yaptık. Dışarıda da tebriklerimizi aldık. İnsanların ilgisi ve halden anlaması sizi çok rahatlatıyor. Bir hafta on gün sonunda kuzumuz artık tuvalet eğitimin tamamlamıştı. Bezini hiç sormadı, çamaşırlarına bayıldı.
Sizin için sadece kaka, onun için kendinden bir parça
Kendinizi küçük kazalara, yerdeki damlalara aldırmamaya alıştırmalısınız ve sabırlı olmalısınız. Kötü kokudan kurtulalım gibi olumsuz tanımlamalar yapmaktan kaçınmak çok önemli, sizin için kaka olan şey minnoş için kendinden çıkan önemli bir parça oluyor. Feda etmek istemediği gibi sifonu çekerken “o beniiiim gitmesin, geri gelsin” bile diyebiliyor (o anda istifinizi hiç bozmayın, aynı neşeli ses tonuyla kakanın arkadaşlarına gittiğini söyleyin ve birlikte el sallayarak uğurlayın)… Hazırlık aşamasında aradaki bağlantıyı daha rahat kurmasına yardımcı olmak için bezindeki kakayı tuvalete atıp sifonu birlikte çekiyorduk. Ayrıca çocuğunuz rahat olana kadar lazımlığı eğer isterse farklı mekanlara taşımasına izin verin.
Dil birliği yapın.
Nasıl davranmamız gerektiği hakkında öğrendiklerimizi bakıcı ablamız İlkay’a da anlatıp dil birliği sağlamıştık. Herkes aynı tanımı kullanmalı. Yani birisi hadi tuvalete derken diğeri lazımlığa veya kaka yapmaya dememeli…
Mümkünse aranızda konuyla ilgili bağ kurun. Annenin en sevdiği ses
Kuzucum sabırsız olduğunda lazımlıktan kalkmak istediğinde “hadi bakalım anne en sevdiği sesi duymak için bekliyor” diye motivasyon cümleleri kurmak epey işe yaramıştı. Hala bile işe yarıyor. Şimdi kuzucum beni yanına çağırmak için “aneeee en sevdiğin sesi duymak ister misin?” diye teklifte bulunuyor. Gece tuvalete kaldırdığımızda uykusu çok ağırsa “annenin en sevdiği sesi çıkart kuzucuk” dediğimizde çiş = annenin en sevdiği ses olarak işlemi tamamlıyor.
Lazımlık kaçamak konusu olabilir mi?
Evet birkaç gece uyumamak için “ benim çişim var” diye lazımlığın üzerinde zaman geçirmeye veya lazımlığı şuraya, buraya taşıyalım teklifinde bulunmaya başladı. Bas bayağı bizimle oyun oynuyordu. Hemen dikkatini güzel bir kitapla dağıtıp inadını kırdık ve uyku törenini kısa süreliğine erteledik. Şirketten bir arkadaşım ilkokulda lazımlığı televizyon karşısına getirip kullandığını anlatarak bizi şaşırtmıştı. İzin versen ne kadar ileri gideceklerinin iyi bir örneğiydi.
Çok fazla uyarı ters tepebilir.
Malesef kaka konusunda bunu yaşadık. Huzursuzlanan, karnı ağrıyan kuzuyu “hadi kızım kakaları tuvalete gönderelim” dedikçe yapmadı. Yapmadığı için sertleşen kaka canını yaktı, canım yanacak diye tutu ve bu bir kısır döngü oldu. Zaten bazı çocuklarda kabızlık yatkınlığı daha fazla olur. Zeytinyağı, yenilen kayısı içilen sıvılar işe yaramaz hale geldi. Sonunda düzenli olarak ev yapımı kefir içirerek bağırsaklarını rahatlattık. Fakat evde birbirimizi baskı yapmayalım diye de uyarmak zorunda kalmıştık.
Stres yapmayın çocuğunuz en sonunda başarılı olacaktır
Sabırlı olun, zorlamayın, suçlamayın, yavaş ilerlemeyi kişisel algılamayın, tuvalette kavga etmeyin, umudunuzu yitirmeyin. Eğer ödül sistemi işe yaramıyorsa o faslı kapatın ve zorlandığınızı hissediyorsanız çekinmeden doktoru veya öğretmeninden yardım isteyin. Onların 3. kişi olarak çocuğa karşı birkaç sözcüğü bizlerin dil dökmelerinden daha etkili oluyor. Sonra bir bakmışsınız bitmeyecek gibi görünen bu süreç bitmiş bile. En inatçı kuzucuklar bile tuvalet alışkanlığını rutine bağlayacaklardır. Tıpkı yürümek ve konuşmak gibi yapacak ve olup bitecek.
Eğitim oturana kadar aynı oyun grubunda yaşıtı ve en yakın arkadaşı tuvalet eğitiminde geri adım atıyorsa sizinki buna mümkün olduğunca az şahit olmalı. Bazen oyunu bölmek zor geldiği ve kafasının karışması da işine geldiği için başarısızlıklarla beze geri döndürme isteğinde bulunabilir. “hani büyüdüğümüz için bezi bırakmıştık, bak arkadaşım hala kullanıyor” tepkisi aslında sanki bez kullanma özgürlüğünü kaybetmiş gibi sitemle dile gelmişti. Ayrıca diğer annelerle başarısızlık hikayelerini çocuğunuzun duyacağı şekilde paylaşmayın. Bu onu üzer veya dikkat çektiğini düşünüp yanlış fikre kapılabilir.
Bizim genel olarak yaşadıklarımız bunlardı. Sanıyorum az çok sizin yaşayacaklarınız da bunlara benzeyecektir. Umarım anlattıklarımın biraz yardımı dokunmuştur .
Kuru ve keyifli günler diliyorum. Sevgiler…
Tuvalet Eğitimi 2 - Başlıyoruz,
Yazınızı cok begendım,kızım 26 aylık havada ısınıyor,wc egıtımıne gecmek ıstıyorm gercektn cok detaylı anlatmıssınız.yapıcam inşallah sevgıler
Düşünceniz için teşekkür ederim. Ne güzel, demek ki kızınız yakında sıcak havaların tadını çıkaracak.
Küçük hanımın da banyonuzu eğlenerek kullanmaya başlayacağına eminim. Kızım arada banyoya dalıyor…
Tuvalet kağıdının, diş fırçalarının, havluların yerini öyle bir tepe taklak yapıyor ki bize sunum yaptığında gülmemek için kendimizi zor tutuyoruz.
Sonra hepsini çaktırmadan usulca ulaşılabilir mesafelere taşıyorum.
Anne kız keyifli zaman geçirin. Sevgiler :))