loading...
Nerede o eski Yerli Malı Hafta’sının anlamı…
Çocuklarımıza kaynakların değerini öğreten kutlamalı hafta. Şimdilerde rafları kaplamış ithal ürünlerin arasından bulmak kolay olmasa da adından gelen diğer bir mesaj; “alışverişlerinizde yerli malı ürünleri tercih ederek ekonomiye katkıda bulunun”.
Uzmanlar diyor ki; çocuğunuza “paramız yok demek yerine istediğin şey bu parayı hak etmiyor” deyin. Yani parasızlığı değil de paranın doğru harcanmasını öğrenmeli…
Bizim de evdeki konularımızdan en önemlisi kaynaklarımızı doğru kullanmak. Çocukluğumla kıyaslarsam bunu tam anlamıyla becerebildiğimizi söyleyemem. Savurgan değiliz ama kuzumun dudağını sarkıtarak istediği şeyleri her zaman reddetmek de kolay olmuyor. Oyuncakçı tarzı yerlerde iki saniye bakıp “bunu istiyorum”a karşılık “hayır” cevabıyla, “o zaman bunu istiyorum” diyorsa aynen yürür giderim. Ama o bayıldığı şeyin önünde şaşkınlık ve keyifle donup kaldığını ve heyecanla bizi çekeleyerek yanına götürüp, öncelikle göstermeyi tercih ettiğini izliyorsam durum başka. Gözlerinde hayal kurmanın pırıltılarını sezinlemeliyim, yoksa almış olmak için almıyorum. Küçüklüğünden beri komikli, hayvanlı kumbaraları var ki bazen “bu oyuncak biraz pahalı, düşünmeliyiz” dediğimizde “benim kumbaramda param var, üstünü tamamlar mısınız?” önerisinde bulunuyor.
Küçükken, yerli malı haftası zaten içinde olduğumuz yaşantının kendisiydi. Kimsenin bize paramızı ve kaynaklarımızı güzel kullanmamız gerektiğini hatırlatmasına gerek kalmayan bir bilinçteydik. Odadan çıkarken ışık söndürülür, diş fırçalarken akan su kapatılır, defterler-kalemler, kıyafetler hakkıyla kullanılırdı. Çevremizde hali vakti yerinde olanlar bile mütevazi yaşayarak arkadaşlarının duygularına özen gösterirdi. “canı çeker, arkadaşına da ver” anlayışıyla paylaşım yüksek düzeydeydi.
Üretim de tüketim de iç kaynaklardan yapılırdı. Yerli malı tüketin denmesine pek gerek kalmazdı. Yabancı veya lüks tüketim markaları raflardan dolup taşmıyordu, olanlara da cebimizdeki parayla pek yaklaşılmıyordu. Çocukluk arkadaşlarımızla buluştuğumuzda “hatırlar mısın?” diyerek o günleri yad ediyor, bayağı eğleniyoruz.
Kısaca o hafta beni mutlu ederdi çünkü her zamankinden farklı bir şeyler yapılırdı.
Annem bir gece önceden toz pembesi beslenme çantama; mandalina, yeşil elma, bir avuç kadar patlamış mısır, biraz kuruyemiş ve kendi yaptığı yuvarlak kurabiyelerden koyardı. İçindekiler yol boyunca dikkatli taşımam gereken önemli şeylermiş gibi hissetirirdi bana. Sınıftaki sıralar U şeklinde yan yana birleştirilerek dizilir, üstlerine de açık renkte masa örtüleri serilirdi. Masanın üstüne getirdiklerimizi güzelce dizer, yerlerimizde beklemeye başlardık. Sessizliği çok net hatırlıyorum. Bir de birbirinin çantalarından çıkanları görmemeye gayret edercesine ürkek/kaçamak bakan gözleri. Öğretmenimiz bir konuşma yapardı. Birlikte yer içer, devamında sınıfta koştururduk. Sanki ömrümde sadece bir defa bu günü kutlamışım ve hafızamdakiler de bunlarmış gibi geliyor. Belki de en çok eğlendiğimi hatırlıyorum.
Şimdilerde Yerli Malı Haftası’nda bazı okullarda çekilişle öğrencilerin getirecekleri belirleniyor. Kimi kuruyemiş, kimi meyve gibi. Hafta sonu canım arkadaşım oğlunun sınıfına damla çikolatalı bisküvi hazırladı (tarifi az sonraaaa). Biz de ortaya karışık kek, kurabiye yapacağız. Hafta başında ünite için kuzumun sevdiği ve sevmediği yiyeceklerden hazırladım. Üstlerine yapıştırdığım post-it’lere hangisinin yerli, hangisinin ithal olduğunu yazarak okula gönderdim.
Tahminimce çocukların heyecanı bizdekiyle aynıdır. Şiirler, kompozisyonlar okunuyor, hatta yarışmalar yapılıyordur.
Bu hafta benim için hala çok önemli fakat ne kadar gerçekçi? Ekonominin işlemesi için elbette tüketim olmalı ama nerelere, ne kadar? Türk Malı ürünlerin tüketilmesi için üretim de olmalı/desteklenmeli. Çocuklara geleceğin büyüklerine imaj kaygısı aşılanmamalı. Çünkü tüketim çılgınlığı da, marka bağımlılığı da temelde eksikliklerin, yetersizliklerin yerini doldurmak için yapılmakta. Güzel giyindiğinde özgüveni yüksek, pahalı giyindiğinde değerli veya değersiz hissetmek çarpık ve sonu gelmez bir durum.
Kaynakların değeri konusunda da toplum ve yönetici bilinci geliştirilmeli.
Haftamıza özel bahsettiğim krater büsküvi tarifi vereyim. Gerçekten pastaneden alınmış gibi güzel oluyor.
Süper pratik, el sürülmeden hazırlanıyor.
Malzemeler:
– 100 gr (yaklaşık 6 yemek kaşığı) tereyağı. Yarı yarıya margarin tercih edilebiliyor.
– 1 bardak toz şeker (yarı yarı esmer şeker de yapabilirsiniz) ben bardağı tam doldurmuyorum…
– 1 çay kaşığı karbonat
– 1 yumurta (oda sıcaklığında olsun)
– 2 bardak elenmiş un
– 1 çimdik tuz
– Yoğurma işlemi için eldiven.
Oda sıcaklığında margarini 1 bardak toz şekerle iyice yoğuralım, 1 yumurtayı ekleyip krema kıvamına gelinceye kadar yoğurmaya devam edelim. Ayrı yerde 1 çay kaşığı karbonata 2 tatlı kaşığı sıcak su koyup karıştırıp hamurumuza ekleyelim. Elenmiş 2 bardak una 1 çimdik tuzu da atalım. Hop bir iki, yoğurmaya devam. Kıvamı kurabiye hamurundan daha cıvık oluyor. Üstüne 1 bardak damla çikolata ekleyip karıştıralım. Yağlı kağıt koyduğumuz tepsimize yemek kaşığına aldığımız hamurdan aralıklarla toplar şeklinde serpiştirelim. Pişerken yayılıp krater kurabiyeye dönüşüyor. 170-180 derece önceden ısıtılan fırında 17-18 dk pişirelim. Sıcaklık 200 dereceyi geçmediği için damla çikolatalar erimiyor. Arada kontrol edelim ki kurumasın. Lezzet arttırmak için rendelenmiş fndık da koyabiliriz.
Not: Denemedim ama hamuru dondurma kaşığıyla koymak daha kolay oluyormuş.
Topları büyük yapmazsanız bu tariften yaklaşık 20 adet bisküvi çıkıyor.
Haftamızı kutlayarak afiyet olsun diyorum.
Sevgiler:)
Ansiklopedi bilgisi:
Haftanın amacı, yerli tüketimin bilinçli olarak artmasıdır. Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi vurgulanır. İnsanların parasını, malını, eşyalarını, zamanını ve sağlığını gerektirdiği gibi korumak ve dikkatli kullanmasına tutumlu olmak denir. İhtiyaçlara harcandıktan sonra artakalan para ile yatırım yapmanın önemi üzerinde durulur. Yerli Malı Haftası (Resmî adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası), 12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye’de tüm okullarda kutlanan belirli günler ve haftalardandır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Yerli_Mal%C4%B1_Haftas%C4%B1