loading...
Bir çocuğun kendine güvenmesi nasıl sağlanır?
Filmler; sağlam hikaye, başarılı bir yapımla muhteşem dünyalar sunuyor. Karakterleriyle özdeşleşirsin, onun gibi (hatta onun için) üzülür, sıkışıp kalır veya onlarda kendini görerek öz eleştiride bulunursun. Ben olsam ne yapardım?. Pek ben ne yapıyorum?.
Kızımın okulunda, belirli zamanlarda özenle seçilen filmlerle ”aile sinema günü” düzenleniyor. Sezonu “Sözcüklerin Gücü – Akeelah and the Bee” ile kapattılar. İş sebebiyle gidemedim ama hemen akşamında evde sinema gecesi düzenledik.
Seyretmeden önce ilk hareket türüne bakmaktır ya? Boşverdik. Yoksa “Ya şimdi akşam vakti dram seyretmek mi? Hele hele içinde çocuğun olduğu. Ben almayayım” yanılgısına düşülebilirdi. Bu film dram değil. Yumuşak tonda davranış ve duygulara odaklanmış, diyalog aralarında “aaaa” dedirten cinsten.
Akeelah’ın hikayesi anlatılırken;
Öğretmenin önemi; yeteneğini fark edip onu destekleyerek, özellikle sosyal ortamında görünmez muamelesiyle zorlanan çocuğun hayatının nasıl değiştirilebileceğini,
Ebeveyn yaklaşımı; çocuklardan birinin olumsuz görünen yönlerine odaklanırken, kendini ifade etmeye çalışan diğer çocuğunu hayatın koşturmacasını öne sürerek dinlemeyip neler kaçırdığını,
Kendine güvenmeyen çocuğun bakış açısı; deneyip alay konusu olmak mı, bana inananlar kadar kendime inanmak mı?. Doğru ve yeterince desteklenmenin önemini,
Duygusal yaklaşım; çocukları motive ederken büyüklerin yaklaşımında yansıtılan baskı ile cesaretlendirmenin arasındaki mühim farkı,
Destek almanın önemi; sen istersen binlerce eğitmenin olur.
Çevre faktörü ve dahasını izliyorsunuz.
Filmin adından, 4 Anlaşma kitabındaki “kullandığınız sözcükleri özenle seçin” yaklaşımı tarzında bir hikaye beklemiştim. “Hani akım demek isterken kakım derseniz ya işte etkisi budur” tarzı mesajlı. Öyle değilmiş. Daha farklıymış.
Kısaca 2006 yapımı bu filmi izlemenizi tavsiye ediyorum. Özellikle “ben kimim, ne yapabilirim ki” diyen ve kendini bulma yolunda çabalayan yaş grubu çocukları biraz daha anlamak için iyi bir örnek…
Bu arada ilk defa izlediğimizden 6 yaşındaki kızımı yanımıza almadık. Ama içinde, çocuğa uygun olmayacak söz veya görüntü mevcut değil. Maksimum kelimelerin yoğun olduğu sahneler küçükleri sıkabilir. Bir de film, dönemini yansıttığı için şimdikiler gibi ışıl ışıl değil. Olması da gerekmiyor zaten.
Vav dediğim an. Öğretmenin Akeelah’ı sahip olduğu güçle yüzleştirmek için ona okuttuğu yazı;
En derin kaygılarımız yetersizliklerimiz değildir.
En derin kaygımız, tahminimizden öte güçlü olan yanlarımızdır.
Kendimize şunu sorarız; bu kadar zeki, muhteşem, yetenekli ve harika olacak kadar kimim ki ben. Aslında neden olmayayım ki!.
Hepimiz içimizdeki tanrının görkemliliğini göstermek için bu dünyaya geldik ve ışığımızın parlamasına izin verdiğimizde diğerlerinin de bunu yapmaları için müsade etmiş oluruz.
– Bu sana bir şey ifade ediyor mu? der öğretmen. Akeelah cevap verir.
– Korkmamam gerektiğini.
– Neden korkmaman gerektiğini
– Kendimden. Öyle mi?
iyi seyirler 🙂
Sözcüklerin Gücü - Akeelah and the Bee,