Birinci sınıf olduk. Kuzucum geçen yıl anaokulunun penceresinden dışarıda sıralanan çocukları gösterip “büyüklerin töreni” derdi. Bugün arkadaşlarıyla şirin şirin o sıranın içinde yer aldı. Kısa bir eğitim yılı açılış töreni yapıldı. Anne, babalar olarak heyecandan kıpraşıp durduk. Bu sene çok farklı hisler içindeyim. Birkaç hafta önce öğretmenimizin “sevgili öğrencim…” diye başlayan mektubunu kızıma okurken acayip duygulanmıştım. Ama bu sabah 8. sınıftaki abi ve ablaların okulun ilk günlerindek
Medyanın toplumla ilişkisini ne belirliyor? Biliyorum konu bir dokun bin ah işit niteliğinde ama az biraz bıcırdıycam. Medya dendiğinde en cıngıllı olan TV gelir ilk sırada. Ekranların şimdilerde yaşamımızdaki konumunu hiç sevmedim. Eve girer girmez temiz hava için cam açar gibi ilk hareket TV açılmasını, onun arkada vıdı vıdı her lafa karışan olmasını ve bangır bangır dakikalarca süren reklamların yaklaşımını. “Saçların güzelse sen de güzelsin”, “makyajın tamsa insan içine çık
Ön dişlerimiz düşme sebebiyle iki defa uf olmuştu. Uf diyorum ki içiniz burkulmasın. “Aman henüz erken, ağızda tutalım, koruyalım, edelim” derken fazla özenmiş olacağız ki şimdi de gitmek istemiyor bu dişler. Alt çenedeki iki abla dişin önünde sütleri durduğu için geriden çıktı. Şu anda fazlamız var eksiğimiz yok (çift dikiş). Kendine yer bulamayan kalıcı dişlerin arazi haklarını korumak ve genel kontrol için doktorumuza gittik. Girişte herşey güzeldi. Kuzum çocuklara özel çene maketiyle oynarke
Kızları durduran kelimeler. Beş yaşlarındaydım, abimle okul bahçesinde oynarken bizden büyük çocukların olduğu bir grup yanımıza gelmiş; “pantolon giymişsin, sen erkek misin? Madem erkek gibi davranıyorsun o halde bizim gösterdiğimiz kişiyle dövüşeceksin. Eğer kazanırsan sizi bırakacağız” demişlerdi. Olanlar anlamsız hatta saçma gelse de hepsinden küçük ama benden büyük biriyle kapışmış, “pes” dedirttikten sonra ayağa kalkmıştım. Kazanmıştım. Ama pantolonun verdiği güçle değil, içimd
Mutlu çocuk, mutlu insan hep gülen midir? Ters Yüz, olumlu olumsuz tüm duyguların gerekliliği üzerinde durarak, hepsini takdir eden farklı bir bakış açısı. Fragmanı izlediğimde acayip gülmüştüm. Annenin kızıyla konuşmaya çalışması, babanın aslında başka alemlerde oluşunun yakalanma anı ve kafalardaki duyguların karşılıklı itişmesiyle Ters Yüz hem farklı, hem de merak uyandırıyor. Kuzumla gitmek için film bakınırken arkadaşlarımın tavsiyeleriyle dikkatimi çekti. Genelde aynı bilgilerin yer aldığı
Çorba benim vazgeçilmezim. Ana yemekten önceki muhteşem karşılayıcı. Böyle renkli, taneli, sıcacık hatta bol baharatlı olsun bayılırım. Özellikle “şunu severim” demesem de içinde tombul şehriye varsa gözlerim çocukluğumdaki gibi parlayıverir. Canım annemin şehriyeli neffis mamaları:) Çorbanın hatırına alışkanlıklarımı da kırmışlığım vardır. “Çorba dediğin sıcak olur, içini ısıtır” şablonum yazın biraz da mecburiyetten “ya soğuk ta olabiliyormuş” diye değişiver
Seneler önce tanımadığım birisinden çok değerli bir yaklaşım öğrenmiştim. Kızım küçücüktü arabamız olmadığı için doktor kontrolüne taksiyle gidiyorduk. Tam gideceğimiz yere varmak üzereydik ki o küçücük beden inanılmaz bir performansla arabanın arka koltuğuna kusmaya başladı. Kuzum var gücüyle ağlıyor, adamın arabasını mahvettik şeklinde biz acayip mahçup, üstüm başım kusmuk içinde donup kalmışken taksi şöförü “olur böyle şeyler, çocuk o. Siz küçüğün randevusuna geç kalmayın, ben de bu arada ara
TED Konferasları*. Konusunda uzman kişiler farklı bakış açılarından ilham veren konuşmalar yapıyorlar. Benim için çok önemli bir kaynak. Kendimden dolayı sorup duruyordum; neden bazı insanlar diğerlerine göre daha kırılgan oluyor veya niye kırılganlık kötü gibi algılanıyor ve karşıma “kırılganlık” hakkında Brene Brown’un muhteşem paylaşımı çıkıyor. İzlediğimde çok önemli bir kilidin anahtarını bulmuş gibi mutlu olmuştum. Kırılganlık özellikle çocuklarda hastalık gibi tarif edilebiliyor “çok alın
Kuzucum yine düştü. Çocuklar akşam yemeklerini yediler ve cıvıldayarak masadan kalktılar. Sadece birkaç dakika sonra içerden gürültülü şekilde düşme ve ani bir ağlama sesi geldi. Salona koştuğumda babası canı yanmış kızını kucağında sakinleştirmeye çalışıyordu. “İzin ver kuzucum diyerek” şöyle eğilip baktım ve iki sene önceki manzarayla karşılaştım. http://zuzunundefteri.com/cocugum-disinin-uzerine-dustu/ Hepimiz şoktaydık. Bu inanılmazdı, nasıl düşmüştü? Ve daha da ilginci nasıl olu
Bu sitede yer alan bilgiler kişisel paylaşım niteliğindedir. Teşhis ve tedavi için yönlendirme amacı taşımamaktadır. Unutulmamalı ki, çocukların gelişim özellikleri birbirinden ayrıdır. Çocuğunuzda ortaya çıkan farklı davranış ve belirtiler için doktorunuza veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.