loading...
Seneler önce tanımadığım birisinden çok değerli bir yaklaşım öğrenmiştim. Kızım küçücüktü arabamız olmadığı için doktor kontrolüne taksiyle gidiyorduk. Tam gideceğimiz yere varmak üzereydik ki o küçücük beden inanılmaz bir performansla arabanın arka koltuğuna kusmaya başladı. Kuzum var gücüyle ağlıyor, adamın arabasını mahvettik şeklinde biz acayip mahçup, üstüm başım kusmuk içinde donup kalmışken taksi şöförü “olur böyle şeyler, çocuk o. Siz küçüğün randevusuna geç kalmayın, ben de bu arada arabayı temizlerim. Bekleyip sizi evinize götüreyim” demişti. Gerçekten de döndüğümüzde berbat durumdaki koltuklar, döşemeler temizlenmiş, araba havalanmış içi mis gibiydi. Şahit olduğumuz empatinin iyileştirici gücüydü. Şöför amca bizi anladı, üstüne bunu ifade ederek rahatlattı. Anlaşı karşısında ağzımız açık hayran kalmıştık.
Başka bir gün kızım okuldan heyecanla gelmiş “anne bugün empati öğrendik” demişti. Ne olduğunu sorduğumda; “empati karşındaki arkadaşına kendini koymaktır” diye söylemişti tek solukta.
Empati; bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır. Empati sayesinde insan ilişkileri gelişir. İnsanlar arasındaki kavgalar azalır ve zamanla yok olur der wikipedia. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Empati
Empati kurmak bazen unutulsa da öğrenilip, geliştirilebilen olmazsa olmaz bir davranış. Açıldığı yıl “Karanlıkta Diyalog” sergisinin ilanlarını görünce koşarak gitmiştim. Başka bir dünya hakkında öğrenme fırsatıydı. Görmeyenlerin karanlık dünyası olabildiğince gerçeğe yakın tasarlanmış eşsiz bir deneyimdi. Zifiri karanlıkta ne olduğunu bilmediğin ortamda misafir olmak ve görmeyenlerin fiziksel koşullarda yaşadığı zorlukları anlamaya bir adım yakınlaşmak.
Bedensel işlevleri tam çalışamayan veya hiperaktivite, takıntı gibi davranış farklılıkları olan çocukların sınıfta, oyun alanlarında daha rahat zaman geçirmeleri için çevrelerince anlaşılmaları önemli. Fakat küçük çocuğa farklılıkları deneyimleterek öğretmek zor hatta sakıncalı olabilir. Ama kitaplar sayesinde yaşına uygun yaklaşımla duyamayan, göremeyen veya yürüyemeyen çocuğun hikayesini dinleyebiliriz. İşte Tübitak tarafından çocuklar için hazırlanan kitap serisi tam böyle bir yol gösterici.
Neymiş bakalım onlara bu kadar zor gelen diyerek “çocuk olmak zor” kitabıyla başladık?. Hep aynı; yemek yemek, yıkanmak, uyumak başı çekiyor. Çok komikler neyse ki sonunda bunun o kadar da zor olmadığını hatta faturalarla, zorunluluklarla uğraşan büyüklere oranla eğlenceli bile olduğunu anlıyorlar. Ha şunu bilesiniz.
Sonra çok sık karşılaştığımız “DEHB ile yaşamak”. Ben de bu kısaltmayı konuyla ilgili danışmanlık/koçluk veren arkadaşımın seminer posterini çalışırken öğrenmiştim. Halk arasındaki dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin kısaltılmış hali. Kitapta; ne yapsa yerinde duramayan, sıraya girmek, parmak kaldırmak gibi kurallara uymayan, unutan küçük okullunun ev hayatından da kesitler aktarıyor. Sonra doktoru ziyaret ediyorlar. Aile-öğretmen işbirliği ve kaydedilen ilerleme. Doktorun küçük karakterimize dikkat toplayıp kurallara neden uyamadığını anlatması çok güzel.
“Beyinde mesaj taşıyan insanlar olduğunu hayal et. Görevleri mesajları beynin bir bölümünden diğerine taşımak”. “DEHB, bu insanların işlerini zorlaştırıyor. Mesajlar yolda kayboluyor ya da gitmesi gereken yere gitmiyor. Tıpkı sınıfta konuşmadan önce parmağını kaldırman gerektiğini hatırlatan mesaj gibi”.
Yani her sıraya girmeyen çocuk kuralları çiğneyen, yatağını toplamayan dağınık veya tam tersi demek değildir. Haklı ve farklı bir sebebi olabilir.
“Duymamak Böyle Bir Şey”. 10 yaşındaki küçük kızın duymayarak nasıl iletişim kurduğunu anlatmasını dolu dolu anlatıyor. İnanın duymayanların sessiz dünyasıyla ilgili acayip şeyler öğrendim. Kitabın sonunda işaret dilini de çizimlerle anlatıyor. Kim bilir belki öğrenmek için iyi bir fırsattır.
– Bir Türlü Yerimde Duramıyorum. DEHB ile yaşamak (6 yaş üstü)
– Duyamamak Böyle Bir Şey (7 yaş üstü)
– Çocuk Olmak Zor! (6 yaş üstü)
Tatlı resimler Marta Fabrega’nın hayal gücünden çıkmış.
Çeviri: Özden Hanoğlu
Tübitak Popüler Bilim Kitapları’nın bu serisi fiyatı, içeriğiyle, arkasındaki anne babaya notlarıyla alkışı hak eden bir seri.