loading...
Pazar kahvaltısı için gittiğimiz mekanda sol masada ‘bağış koşusu için neler yapalım, şirketten nasıl destek bulalım’ planı yapan dört, sağ masada koşu sonrası durum değerlendirmesi ve dinlenme için mola vermiş İstanbul Koşu Kuvvetleri’nden iki kişi vardı. Kuzumun merakla alanına giren spor kıyafetli abi ve ablaların aslında farlı farklı meslekleri olduğunu, bunu sadece sevdikleri için yaptıklarını öğrenince şöyle bi parladı gözleri. Sanırım iyilik yapan her kişiye hissettiğim hayranlık tarzı bir parlamaydı. İhtiyacı olanların yaşam kalitelerinii arttırmak hatta dolaylı olarak hayatlarını kurtarmak, sahip olduklarını paylaşmak için harekete geçen insanlarda ki paha biçilemez heyecan, huzur ve canlılık vardı her birinde. Biliyorum çünkü ben de onlar gibi birkaç defa böyle güzel hedefler için sıvamıştım kolları. Hayatımın en güzel anlarıydı. Koştum, koşamadıysam duyurusunu yaptım, yakınlarıma anlattım ve az veya çok demeden onları bağış için teşvik ettim. Ömrüm boyunca esirgemeyeceğim destek olmanın yarattığı hazzı hiç bir şeye değişmem. İyilik için koş, iyilik için dans et, iyilik için tasarla, iyilik için üret, iyilik için düşün, iyilik için yapabileceğin çok şey var… İyilik insanın kanatları gibidir. Onlarla tahmin bile edemeyeceğin yerlere uçarsın ve hiç tanımadığın kalplere konarsın. Fırsatım varken iyilik meleklerinden istismar ve ihmale uğramış çocukları korumak için çalışan tüm ÇOKMED kahramanlarına, bir dost kazandım dediğim çok özel insan Yasemin Ergüder’e, takımına ve yaklaşık iki yıldır tanıma şansı bulduğum tüm gönüllülere teşekkür etmek istiyorum. Her birinin adını tek tek saymak istesem de sonra diyorum ki onlar zaten kendilerini biliyor…
Çocuklara nefes olmak.
Nefes hayattır. Nefes kelimesini çok sık kullansam da şimdiye kadar böyle kalpten bağlandığım bir an olmamıştı. Bu bağlılık hikayesi ÇOKMED Derneği’nin kurucusu Tolga Bey’i (Prof Dr. E. Tolga Dağlı) tanımamla başlayıp çoğalan gönüllülerle devam etmektedir.
Derneğin adını duyurmak ve koleksiyonun satışlarından bağışta bulunarak desteklemek için nefesini, emeğini, sevgisini paylaşan dünya tatlısı Yasemin Ergüder de bu gönüllülerdendir. “İyilik insanın içinde barınır, çocuğu anlamak için çocuk sahibi veya mağdur olmamız gerekmiyor” diyen Yasemin sorumluluk anlayışını sadece kendi çocuklarına karşı hissetmeyen sevgi dolu bir insan. Nefes organizasyonu; özel konuklarıyla, annelerinin en büyük ilham kaynağı dünya tatlısı çocuklarıyla, çok şeker PR’cısıyla ve liderini adım adım takip eden muhteşem ekibiyle hedefini fazlasıyla gerçekleştirdi. Hatta Yasemin kendini öyle çok adamış ki bu konuya “şükürler olsun ÇOKMED’in bilinirliği arttı” demişti ertesi gün. Her detayı özenle kurgulanmış defiledeki tasarımlar moda severleri mest ederken, mankenler ellerinde mesaj taşıyan kartlarla salona girdiklerinde oldukça duygusal anlar yaşandı. Bana göre bu kapanış gibi görünen bomba gibi bir başlangıçtı.
- Çocuk istismarına dur de!
- Çocuğa şiddet kabul edilemez!
- Çocuğa şiddet önlenebilir
- Çocuk istismarı toplumsal bir sorundur
- Tanı ve teşhis süreçlerinde ikincil örselenmenin önüne geçelim
- Çocukların korunması hepimizin sorumluluğudur.
Hatta bir ara 3 yaşındaki dünya güzeli minik prenses de annesinin elinden kaptığı kartla herkese inanılmaz pozlar verdi. Görülmeye değerdi. Hem konuk, hem de ev sahibi gibi hissetiğim o mucizevi ortamda insanların her biri “çocuklar için ben de varım” diyerek güçlerini birleştirmişlerdi. İtiraf ediyorum ki Tolga Bey’in konuşmasında ve kapanış esnasında gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Aslında günün anlamından dolayı duygularımı kelimelere dökmek oldukça zor. Zaten teşekkürün gecikmesinin sebebi de budur. Söylemek istediğin çok şey varken nereden başlayacağını bilememek. Diyorum ya büyülü bir organizasyondu.
Bundan bir sene önce de Hareket Candır diyerek Runtalya’da yine böylesi coşkuyu dostlarla birlikte yaşamıştım. Kilometreleri koşarak aşan ve onları destekleyen binlerce gönüllüyle ayaklar gerçek anlamda yerden kesilmişti. Amaç yine aynıydı. Çocuklara uygulanan istismara karşı onların seslerini duyurmak, toplumsal farkındalığı arttırmak. Terli ve gururluyduk. Bir iken yirmidört, sonra yüz ve binler olunuyor yeter ki istensin. Böyle gönüllüler oldukça umutlar çoğalır, yarınlarımız sağlığına kavuşur. Zaten böylesi hassas bir konuyu bir defa öğrenmek yetiyor, artık kalbiniz onlarla çarpıyor.
Tüm bu organizasyonlardaki her bir yıldıza gönülden teşekkür ediyorum. Çok güzel işler başarıyorsunuz… Sizi seviyorum…
Yasemin Ergüder’in, gönüllülerin yarattığı rüzgara biraz detay serpiştirmek isterim.
Nedir bu Çokmed, niye varlar?
Çocuk ihmal ve istismarı yurdumuzda olduğu kadar, sosyal sorumluluk kampanyalarından anlaşılıyor ki yurtdışında da oldukça yaygın. Ve zarar görmüş küçük bedenlerin desteğe ihtiyaç duydukları oranın tam tersi; çevreleri tarafından görmedim, duymadım, bilmiyorum yaklaşımıyla mağduriyetleri kat be kat arttırılmaktadır. Başına gelenleri bilinçli olarak yetkili birine, büyüğüne anlatmak şöyle dursun bütün suçu kendinde aramaktadır. Mağdur çocuğun mağdur ailesi de yardımı nereden isteyeceklerini veya ne yapacaklarını bilememektedir. Zaten toplum baskısıyla yardım istemekle istememek arasında gidip gelmektedirler. İstismar tesadüfen veya mecburiyetle ortaya çıkınca da bu yavrucaklar sistemsizlik içinde hikayesini soru-cevapla onlarca defa anlatırken tekrar tekrar yaşayarak çok daha fazla hırpalanmaktadır. Tolga Bey ve ekibi ikincil örselenme olarak tanımlanan bu önemli durumun önüne geçmek, çocuğu tedaviden sonra rehabilite ederek gelecekteki yaşam kalitesini arttırmak için sistemdeki ihtiyaçları tespit ederek Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği’ni kurmuşlar.
Kısa adı ÇOKMED olan derneğin çalışmaları çocukla temasta olan uzmanların, öğretmenlerin, ailelerin ve tabi ki toplumun bilincini arttırmak, çocuğa masum dünyasının hassasiyetini bilerek yaklaşarak, güvenini bir kez daha zedelemeden yardım ve tedavi etmek, devamında çözüm ve takip için doğru kanallarla işbirliği yaparak travmanın etkisini azaltmak üzerine kurulu.
9 üniversitede daha Çocuk Koruma ve Uygulama Araştırma Merkezleri kuruldu. ÇOKMED bu merkezleri yaygın hale getirmek, onları desteklemek ve donanımını arttırmak için pek çok çalışma yapıyor (sadece bu çalışmaları aktarmak bile ayrı bir yazı konusu). Sayıları arttıkça mağdur yavrucaklara ve hatta ailelere daha çabuk merhem olunuyor. Çünkü ruh sağlıkları inanılmaz bozulmuş çocuklar tedavi edilmez ise mağduriyetleri geleceklerini de etkiliyor. Toplumumuzda her 5 kadından biri cinsel istismar veya tacize uğramış. Hatta Tolga Bey konuşmasında bu oranın orta kulak iltihabından daha fazla olduğunu vurgulamıştı. Yani görmezden gelinemeyecek bir gerçek.
ÇOKMED tesadüfen gelişen bir hareket olmamakla birlikte kurucusu Tolga Bey’in, üzerinden yıllar geçmesine rağmen anlatırken hala boğazının düğümlendiği istismara uğramış küçük kız vakasından sonra gelişmiş, kendi gibi kocaman gönüllü birkaç hekimin başarısıdır. Ve bu başarı her geçen gün büyüyerek çocukları iyileştirmektedir. Çünkü çocukların korunması hepimizin sorumluluğudur ve gönüllüleri harekete geçiren bu bilinçtir.
Destek ve daha detaylı bilgi için;
Çocuklara Nefes Olmak-ÇOKMED,