loading...
Kefirle nasıl tanıştım?
Yıllar yıllar önce bir öğlen yemeğinde iş arkadaşlarımla kendi aramızda sohbet ediyorduk. Biz sağlıklı beslenme, kendine iyi bakma konularından bahsederken çok değerli bir abimiz araya girerek ‘gençler ben sağlığımı kefire borçluyum, her gün mutlaka kefir içmenizi tavsiye ediyorum’ demişti ve yaşını söylemişti. Sanki sütten yapılan ayran tarzı bir içecekten değil de sağlık iksirinden bahsettiğini düşünmüştük. Sonra kendi aramızda kefir değerlendirmesi yapmış, gerçekte böyle bir etkisi olup olamayacağı konusunda azıcık atıp tutmuştuk. Kısa bir süre sonra tavsiyeye uyarak mucize içecek kefiri alıp denediğimde tadını hiç sevmemiştim. Ekşimsi hatta keskin tadı yüzünden mecbur kalmadıkça bir daha ağzıma süreyeceğimi söylemiştim ta ki kuzucuğum için tekrar deneyene kadar.
Bebeklik döneminde ek gıdaya geçtikten sonra günlük süt alıp yoğurdumuzu evde mayalar olmuştuk. Fakat kuzucuk büyüdükçe damak zevki değişip yoğurda olan ilgisi ve tüketimi azaldı. Evde yoğurt mayalama alışkanlığı önce aksamalarla devam etti, sonra tamamen kalktı. Alerji sebebiyle mümkün olduğunca inek sütünden uzak durup keçi sütü tüketiyorduk, keçi sütü bulamadığımızda mayalanma sayesinde süte oranla daha az rahatsız edici olan peynir, ayran ve yoğurt tercih ederek kalsiyum ihtiyacını tamamlıyorduk. Tuvalet eğitiminden sonra bir dönem büyük tuvaletini yapmayı reddetti, tuvaletini tuttukça kabız oldu, kabız oldukça canı yandığı için kakasını yapmamaya çalıştı. Bu kuzucuk için acı veren hatta korkulu bir kısır döngü haline geldi. Kabızlığı önlemek ve kakayı yumuşatmak için her yolu denedik. Kayısı, lifli gıdalar, sebze çorbaları yedirmeler, zeytin yağı içirmeler ve hatta yemeğine birkaç damla kabızlık giderici ilaç dahi koyduk. Fakat kaka benim, karar benim inadı, canım yanacak korkusu birleşince denemelerimizin işe yaramadığını hayretler içinde izledik. En sonunda aklıma kefir denilen mayalı içecek geldi. Organik ürünler satan marketimizden günlük süt ve sağolsunlar bizimle paylaştıkları kefir mayası ve kefir nasıl yapılır tarifiyle eve geldik. Sindirim sistemini düzenleyecek bir yardımcıya ihtiyaç vardı son çare bunu denemeye karar verdik.
Evde kefir nasıl yapılır?
Şişelenmiş halde aldığımız günlük sütü tencerede ılık hale gelecek kadar ısıtık. 1 lt sütten daha sonra mayamızı içine atıp saklamak için yarım çay bardağı süt ayırdık. 1 lt sütü mayalayacak miktarda aldığımız mayamızı sütün içine attık. Mümkün olduğunca az hareket edeceği bir yere şişemizi yerleştirdik ve heyecanla 7-8 saat beklemeye başladık. Biz kış sezonunda yaptığımızdan mayalanma süreci hızlansın diye şişenin altına yerleştirdiğimiz havluyla zeminden gelen ekstra soğuğu önlüyorduk. Mayalanma için karanlık ve fazla sıcak olmayan köşeyi tercih ediyorduk. Mayanın miktarı ve sütün sıcaklığı kefirin mayalanma süresini değiştiren etkenler. Geçen süre sonunda mayalanıp mayalanmadığını anlamak için şişenin içindeki sütü hafifçe sağa sola hareket ettirerek kıvamına bakıyorduk. Eğer kıvamı yoğunsa, bozulmuş gibi köpürme olmamışsa kefirimiz olmuş demekti. Sonra mayalanmayı durdurmak için plastik (kesinlikle metel kaşık, metal süzgeç kullanmamak gerek) saplı süzgeç yardımıyla kefiri başka şişeye süzerek aktardık. Süzgeçte kalan hafif şefafımsı topaklanmış şeker gibi görünen mayamızı küçük temiz bir kavanoza aktarıp üzerine ayırdığımız yarım çay bardağı sütü döktük ve dolaba kaldırdık. Kefirimizin tadına bakıp sevindikten sonra bozulmaması için dolabımıza yerleştirdik.
Mayalanan ev yapımı kefirden kuzuma tadına alışması için önce azar azar sonra çay bardağı kadar içirmeye başladık. Çok hızlı bir şekilde faydasını gördük. Tuvalete gitmek zorunda olan kuzucuk en zorlu kısmı atlattıktan sonra rahat rahat ve kendi isteğiyle tuvaletini yapmaya başladı. Üstelik hafif gazlı gibi etkisiyle tadını da çok sevdi. Kefirin faydaları arasında yer almayan kabızlığa iyi gelmesi haricinde bağışıklık sistemini güçlendirmesi, doğal antibiyotik ve doğal antioksidan oluşu ve tok tutması başlıca yararları. Uzun süre evde kefir mayaladık ve ailecek severek tükettik. Sonra dolaptaki ekşimiş, bozulmuş gibi görünen süt dolu kavanoz yanlışlıkla atılınca mayamızı kaybetmiş olduk. Fakat kefir içme alışkanlığımızı kaybetmedik. Dolabımızda mutlaka vardır ve faydalarını da görmekteyiz.
Kefiri neden evde mayalamayı tercih etmiştik?
Kuzumuz küçüktü ve ev yapımı kefirin tadı marketten alınan hazır kefire oranla daha yumuşaktı. Şimdilerde çok istiyor diye tadı meyvelerle daha şekerli hale getirilmiş çocuk kefirlerinden alıyoruz ama arada bizim içtiğimiz kefirden de veriyoruz.
Kefir yaparken nelere dikkat edilmeli?
Sütünüzü çiftçiden doğrudan alıyorsanız mutlaka kaynatın. Mayaladığınız kabınızı (biz şişeyi tercih ediyorduk) ne çok sıcağa ne de çok soğuk bir yere koyun. Çok soğuk mayalanmayı geciktirir, çok sıcak da sütün ekşiyerek bozulmasına sebep olur. Aslında yoğurt mayalamak gibi düşünün. Tek farkı mayası yoğurttaki gibi yine yoğurt değil kefir mayası. İkincisi de kıvamı yoğurt değil ayran gibi. Keskinliğini damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. Durdukça az da olsa mayalanmaya devam edebilir ve tadı sertleşir.
Kefirin tutmadığını nasıl anlarız?
Bir defasında kaloriferin yakınına koyduğumuz şişeyi unuttuk ve eve geldiğimizde şişenin kapağı fırlamış, bozulan kefir sert köpük gibi kabara kabara taşmıştı. Şişenin içindeki mayayı süzerek aldık, temiz suyla yıkayıp mayamızı yine sütün içinde muhafaza ettik. Maya yıkanınca temizleniyor ve kullanıma hazır oluyor. Sakın kefir tutmadı diye mayanızı da atmayın. Bir de bozulma ihtimali olan sütün kefiri başarısız oluyor. Denedik biliyoruz. Aslında pek çok defa sütü ziyan ettik, olmayacak galiba dedik ama sonunda ev ortamına göre ayarını tutturmayı başarmıştık.
Kefiri ilk içtiğimizde sevimli bakteriler sayesinde karnımız ağrımıştı. Ben ilk probiyotik yoğurt yediğimde aynı şeyi yaşadığım için şaşırmamıştım. Sonraki günlerde bırakın karnımızın ağrımasını tam tersi içtikçe midemizin rahatladığını hisettik. Geçenlerde aynı dertten müzdarip olan arkadaşıma da kuzumun kabızlık hikayesini anlatıp lifli godaları tüketip, bol su içmesinin yanında kefiri de önerdim. Hiç duymadığını söyleyen tatlı arkadaşım marketten meyveli çocuk kefirinden almış. Yetişkin kefirinin tadından çekindiğini söyledi, yüzünü ekşiterek sevmedim dedi. Pek çok gazlı içecek tüketiyoruz ve emin olun ki tadı onlardan daha sert değil. Ayrıca ilk denemeden sonra tadı çok daha güzel gelecek ve her gün birkaç bardak içmek isteyeceksiniz. Mideyi yormak istemiyorum ama kendimi de azıcık aç hissediyorum diyorsanız bir bardak kefir işe yarayacaktır.
Kısaca aroması farklı yararlı içecek kefiri tavsiye ediyorum. Özellikle inatçı küçüklerin bağırsak hareketlerinin düzelmesinde iyi bir yardımcı.