loading...
Havalar soğudu. Bu bizim evde iki anlama gelir. İçini ısıtan sıcacık çorba kokusu ve mikroplara karşı bağışıklık sistemine takviye. Büyüdüğüm kasabada kışları sabah kahvaltılarının baş tacı tarhana çorbasıydı. İlk zamanlar çok yadırgamış hatta tadından hiç hoşlanmamıştık. Sonra anneciğim “biz de deneyelim yahu” diyerek komşulardan Trakya usulü ev tarhanasının tarifini almış, bahçesinde yetiştirdiği sebzelerin gücünü ekleyip yoğurmuştu. Ekşi hamur. Zamanla bayıldığım kokudur kendisi. Kırmızı karışım sarf edilen onca emekle soframızdaki besleyici çorbaya dönüşürdü. Güneşte kuruyan hamurları küçük avuç içlerimde çevire çevire ufalamaktan acayip keyif alırdım.
Bu sene çorbamız Tontinin (büyükanneannemiz) pamuk ellerinde hazırlanmış tazecik geldi. Kızım, en çok babaannesinin pişirme usulünü sevdiğini söyledi. “Yumuşacık” diye tarif ediyor. Adı aynı olsa da tadı yörelere göre değişen tarhana çorbasına bizde pişirilirken salça konulmaz. Babaanneyle laf lafı açtı. Çocukluğa oradan da kokusu burnumda tarhananın yapılışına gittik.
Domates, soğan, tarhana biberi denilen etli kırmızı biber küçük küçük doğranıp kendi suyuyla koyu kıvama gelinceye kadar kaynatılır. Annem kırmızı biberleri közlerdi. Soğuduktan sonra un, bir önceki yılın tarhanasından maya niyetine ayrılıp deep freezde saklanan hamur (veya yaş hamur mayası) alabildiğine un ve süt katı hamur kıvamında olana kadar yoğurulur. Kapaklı kapta en az dokuz uygun ortamda bekler. Bu dokuz gün boyunca her sabah kabaran hamur karıştırılır. Bümbüyükanneanne dermiş ki “tarhana üç gün mayalanır, üç gün acılaşır, üç gün de tadı gelir”. Yani bugünler atmasyon değil… Sonra küçük parçalara bölünen hamur, örtülerin üzerinde serilerek kuruma aşamasına geçerek un kıvamına geleceği yolculuğuna devam eder. Babaanneye oranları nedir diye sorduğumda gözlerim büyüdü. Şirin bez torbalara bölünüp tüm torunlara gittiğinden on kilo biber, on beş kilo un, iki kilo domates, yumruk büyüklüğünde maya derken amanııın etti mi sana dünyalar kadar tarhana. Besleyici, sık sık içmeye itiraz edilmeyen ve bir kaşığı bile ziyan olmasın diye özen gösterilen süper çorba. Bazen naneli, bazen bol karabiberli veya beyaz peynir parçacıklı…Evin her ferdine şifa niyetine…
Nedir babaannemizin pişirme usulündeki püf nokta? Buyrun tarifi;
Bol kepçe 4-5 kişilik, orta kıvamda, sütlü ev tarhanası
Malzemeler
– 4 yemek kaşığı kuru ev tarhanası
– Bir su bardağı süt
– Yarım litre soğuk su (az fazla bile olabilir)
– Biraz zeytinyağı veya tereyağı
– Tuz
Tencereye konulan yağa 1 kaşık toz tarhana eklenir. Yakmadan birkaç dakika kısık ateşte karıştırılarak kavrulur. Üstüne soğuk su ilave edilir ve kalan üç kaşık tarhana da eklenir. Eğer su sıcak olursa tarhana topaklanır. Karışım kaynayana kadar sürekli karıştırılır. Sütün çok kaynaması istenmediğinden birkaç dakika sonra süt yavaşça eklenir. Çevirmeye devam… Tuz ilave edilir ve çorbamız şip şak hazır bile. Servis edilirken isteğe göre nane vb ile süslenir.
Enerji olsun:)