loading...
Arı sokmasına ne yapılır?
Karıncalar, köşelere saklanmış utangaç örümcekler, anne kedi ve oyuncu zıpır dört yavrusu, salyangoz, kirpi (teyze) çok sık bizimle olan küçük dostlarımız. Herbirinin özellikleri, onlara yaklaşırken zarar vermemek için uymamız gereken kuralları her fırsatta kızımıza anlatıyoruz. Onlardan korkmasın ve yaşamımızdaki anlamlarının değerini bilsin istiyoruz. Tabi eline alıp sevebildiği hayvanların sıcaklığını tüm hayvanlardan beklediği anlar oluyor ki korkutmadan bunun her zaman mümkün olmadığını tekrarlıyoruz. Arı, iletişim kurallarının en fazla olduğu hayvan dostlarmuzun başında geliyor. Bize yaklaşabilirler onlardan kaçmamalıyız, kovalamak için ani hareketlerde bulunmamalıyız eğer hala etrafımızda tur atıyorsa bir süre ortamdan uzaklaşmalıyız. Tabi arının gitmesi için varsa şekerli ikramlarımızı da ortadan kaldırmalıyız. Aslında bizi ısırmayı hiç istemezler çünkü ısırınca onların da canı yanmaktadır.
Bu sabah kahvaltıdan sonra babası fotoğraf makinesini, kızı da babanın kocaman tripodunu aldı bahçeye koştular. Ben de şu dört afacan kediden birini yakalayıp sevmek için hanımeli altında ikna turları atıyordum ki kuzumdan şimdiye kadar hiç duymadığım ani çığlıklar yükseldi. Kontrolsüz şekilde koştuğu yönden yakalayıp ne olduğunu anlamaya çalışırken çorabına yapışmış arıyı farkettim. Hızlıca çorabı çıkartarak arıyı uzaklaştırdım ancak çocukluğumdan hatırladığım keskin acı yüzünden kızım hiçbir şeye izin vermek istemiyordu. Evet ilk defa arı sokuyordu. Biz de bir miktar telaşa kapıldık. Alerjik bünyesi olan kızımın ne kadar etkileneceğini merak ediyorduk. Bal alerjisi yoktu ama yine de ısırılmak başkaydı…
Çorap sayesinde iğne tam olarak batamamıştı (varsa iğneyi kırmadan, tırnakla çektirmeden mümkünse deriyi iğnenin battığı yöne doğru sıvazlar gibi yaparak çıkartmak gerek), ama parmağı şişti, kızardı. Ayağını sabunlu suyla yıkamak isteğime şiddetle karşı çıktı yakınına getirdiğim su dolu kovaya mümkün olduğunca daldırıp çıkarttım. Keşke izin verseydi de içine birkaç buz attığığım suyla havluyu ıslatıp/süzüp ayağına soğuk kompres yapabilseydim. Fakat canı öylesine çok yanıyordu ki artık garip sesler çıkartacak kadar can havliyle ağlıyordu. Bu acı en az iki saat daha sürecekti. Eğer parmağı şişmeye devam ederse 1-2 gün de o devam ederdi.
Arının soktuğu yere antihistaminik krem (Eczaneden kolayca bulabilirsiniz) sürdük ve birkaç dakika sonra ağrısı ile kaşıntısı hafiflemeye başlayınca ağlama tonu da tanıdık hale gelmeye başladı. Yemek sodası veya sirke ile tuz karışımının da işe yaradığını duymuştum ancak elimizin altındaki krem sayesinde bunlardan birini denememize gerek kalmadı.
Anafilaksi (allerjik şok) belirtileri, yapılacaklar…
Arı (yaban arısı da dahil) ısırıklarında bir günden kısa süren 5 cm capında kızarma, şişme ve ağrı oluşmaktadır. Diyelim ki kızımda ciddi reaksiyon ortaya çıksaydı neler olurdu. İşte o zaman deri ısırıldıktan birkaç dakika sonra yani hızla yaklaşık 10 cm çapında kızarır, kaşınır ve şişerdi. Anafilaktik reaksiyon (aşırı duyarlılık) diye tanımlanan ve sık görülmeyen etkiler ortaya çıkabilir ki bunlar, yüzde/dilde/boğazda şişme, yutkunma güçlüğü (nefes almayı da güçleştirir), hırıltılı solunum, karıncalanma gibi gırtlakta etkili işaretler haricinde, kusma, ishal, karında kramp, tansiyon düşüklüğü (buna bağlı) bayılma, çarpıntı gibi etkiler görülebilir. Bu tip reaksiyonlarda acil tedavi gerekebileceğinden (tek biri bile görülse) ön tedavi amaçlı Epi-pen (epinefrin) uygulayıp hemen doktorumuzu arardık.
Ayrıca kızımı arıların yoğun olduğu dönemde karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğu yerlerden uzak tutarak ve ona uygun giydirerek (çoraplı mesela) daha dikkatli korumaya gayret ederdim. Ve tabi ki çantamda Epi-pen bulundururdum ki alerjik reaksiyonla karşılaşır karşılaşmaz kullanabileyim. İlacı kullandıktan sonra da doktorumuza başvururdum.
Böylesine önemli konuyu kızımın yakınlarındaki herkese yapabilecekleriyle birlikte anlatırdım. Allerji hassasiyetini çantasına, yanına kolay görülecek bir yere etiketlemek bir diğer önlemim olurdu. Arı sokmasına karşı aşırı alerjiden şüphelenseydim detaylı bir alerji testi yaptırır, ihtiyacım varsa her daim çantamda Epi-pen (alerji kalemi) bulundurur, acil durumlarda tedavi destekleyici neler yapılır eğitimini hiç ertelemeden alırdım.
Çocukluğumda yan komşumuzun arı kovanları vardı ve arılarla tanışıklığımız ısırıldığımızda bol göz yaşıyla olurdu. Özellikle kızkardeşim hepimizden farlı olarak ciddi şekilde etkilenirdi bu ısırıklardan. O bölge davul gibi şişer (tabir), kıpkırmızı olurdu. Hatta çok iyi hatırlıyorum bi seferinde ayağı öyle şişmişti ki ayakkabı giyemediği için iki gün okula terlikle gitmek zorunda kalmıştı. Bu yüzden o acıyı da, aşırı duyarlılığının neye benzediğini de çok iyi bilirim. Ama yine de arıları ve ürünlerini çok severim.
Keyifle yaşadığınız yaz günleriniz bol olsun. Sevgiler…
Not 1: Arı yüz bölgesinde göze yakın kısmı ısırdıysa kremi sürerken göze temas ettirmemeye dikkat etmek gerek. Ayak hiç kolay değilken umarım yüzle ilgili tecrübe yaşamayız.
Not 2: Epi -pen (alerji kalemi diye de tanımlanabiliyor) ithal edildiği ve ülkemizde üretilmediğinden kolay bulunamıyor. Yurtdışından kişisel imkanlarla gettirtilebilir. Acil ihtiyaç için de eczanelerden soruşturularak destek alınabilir…
Çocuğumu Arı Soktu. Ne Yapmalı?,