loading...
Anish Kapoor Ziyareti
Okuldu, işti, ziyaretlerdi derken açıldığından beri gitmek için fırsat kolladığım sergiye sonunda gidebildim. Öncelikle bu gezide küçük çocuğunuz iyi bir izleyici olamayabilir. Yani çocuk izleyiciler için bol renkli, hayvanlı, insanlı tablolardan oluşan bir sergi içeriği yok. Adam yapmış diyen, ağzı açık hayran hayran seyreden büyükler. Aneeee hadi gidelim, babaaa sıkıldım nidalarından sonra müzenin bahçesine ipi kopmuş dana gibi çıkıp koşturan da yanınızdaki minik olabilir.
Gerçekten etkilendim. Az laf çok iş gibi bir şeyle karşılaştım. Hatta Leonardo Da Vinci’nin “Sadelik erişilebilecek en üst düzey ileriliktir” sözü geldi aklıma. Dev boyutlardaki eserlerinin (asıl devler yurt dışında) etrafında fır fır döndüm durdum. O çalışmalar buraya gemi ile gelmiş de şuraya nasıl girmiş, hadi girmiş duvarın içine gömülmeyeceğine göre eserlerin devamına aynı hizada duvar mı örmüşler? Hatta öyle manyağa bağlamıştım ki incelerken duvarla zemin birleşiminde olup, adına süpürgelik denilen 10 cm yüksekliğindeki köşeliğin eserlerin olduğu kısımlarda yeni, devamında eski olduğunu bile hesapladım. Fakat olmadı çözemedim. Rembrandt sergisinden sonra her eserin yanında bir görevlinin bulunduğuna şahit olduğum nadir sergilerden birindeydim.
Şöyle ki karşıdan baktığında duvarda kocaman kare siyah leke, yaklaştıkça ortadan içe, derinlere doğru giden kara deliği farkediyorsunuz. Fakat bunun illüzyon mu yoksa duvarın içine devam eden mi olduğunu anlamak için feci bir merakla başlıyorsun iyice yaklaşıp incelemeye. Bu tarz ziyaretçileri frenlemek için görevliler hazırda bekliyor. Ya şöyle bir elimi, hiç olmadı parmağımı soksam da anlasam bu kara delik nedir bakışlarına karşılık “hanımefendi çizgiyi geçmeyin lütfen, beyfendi yaklaşmayın, pardon yaklaşmayın lüfen”ler uçuşup duruyordu havada. Valla onca uyarıya rağmen parmağımı veya kafamı içeri uzatıp şöyle bir göz atmamak için kendimi zor tuttum. Mermerler mükemmel derecede pürüzssüz olunca parmaklarını şöyle bir gezdirme dürtüsü kaplıyor insanın içini…
Anish Kapoor videosunda anlattığı devasa çalışmaları için risk almak diye tanımlıyor. Tabi ki risk almadan yaşanmaz, hayat böyle birşey değil midir zaten? Hayran kaldım kendisine. “Sergi nasıldı anlat” dendiğinde şöyle büyük diye başlayıp kem küm olduğum nadir anları yaşattı eserleriyle. Eşim de yine bu videoyu izledikten sonra “adam kaka yapan (sıçan) makine yapmış ve dev kaka dağı ile eser üretmiş” diye duruma başka bir açıdan dikkat çekti.
Eserlerindeki açıya göre değişen ve yoruma açık girinti çıkıntılar insanı gülümsetiyor. Heralde “bu şeye benziyor” diye içinden bazı öneriler geçirmeyen insan yoktur. Fakat en eğlenceli kısmı da bu ya, kaldı ki bizler çok az çalışmalarına şahit oluyoruz. Kendi adıma çağdaş sanatın dünyaca ünlü ismi Hint asıllı İngiliz sanatçı Anish Kapoor’un eserlerinden en çok “erdem” isimli çalışmasından etkilendim. Erdem gibi geniş tanımı tek hareketle ortaya koyması benim açımdan etkileyiciydi. Mutluluğun tanımlanması gibi…
S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi, Akbank işbirliği sayesinde uluslararası sanatçı Anish Kapoor’un ilk Türkiye sergisini ziyaret etme fırsatı buluyoruz. 5 Ocak 2014 tarihine kadar açık olan sergi sanatçının mermer, kumtaşı, cam elyafı gibi malzemelerle çalışılmış eserlerini içeriyor. Sanatçının heykel, mühendislik ve teknolojinin bir arada kullanımıyla ortaya çıkan çoğu daha önce sergilenmemiş pek çok taş eserini galeri ve bahçede izleyebilirsiniz.
Yazımın başlangıcında bu sergi küçükler için değil demiştim, izleyici olan küçüğünüze o eseri nasıl tanıtacağınızı bilemediğinizden. Fakat Sakıp Sabancı Müzesi’nin çocuklar için hazırladığı ücretsiz eğitim programı çocukları yaşayan en önemli çağdaş sanatçılardan Anish Kapoor’la tanıştırırken onun sanat felsefesini de anlamalarını sağlayacak deneysel ortamlar hazırlamış.
Çocuklar, soyut figür ve hafif algısı yaratan ağır obje kavramlarını eğlenceli oyunlarla öğrenirken Anish Kapoor’un kullandığı pigment, balmumu, mermer gibi malzemelere yakından bakabilecek ve bu materyallerle Süreç Stüdyosu ismi verilen atölye ortamında bir sanat laboratuarı deneyimi yaşama fırsatı bulacaklar. Eser ve izleyici arasındaki eğlenceli, şaşırtıcı, düşündürücü diyalogları hayal edecekleri bir eğitim turuna katılacaklar.
http://muze.sabanciuniv.edu/tr/sayfa/cocuk-ve-genclere-yonelik-guncel-programlar Linkten programın detaylarını inceleyebilirsiniz.
TAŞ AĞIR MIDIR?
Ayrıca Kasım ayı sonuna kadar hafta içi (Pazartesi günü hariç) saat 10.00 ile 15.00 arasında sanatçının eserlerinde yaratmaya çalıştığı ağır, hafif, boşluklu ve soyut olma algılarını çocukların da duyumsamalarını sağlayacak üç boyutlu çalışmalar yapılacakmış. 1, 5, 6, 7, 8, 12, 13, 14, 15, 19, 20, 21, 22, 26, 27, 28, 29 Kasım günlerinde olan program tüm veli ve öğretmenlere duyurulur.
Diğer konu başlıkları da şöyle;
DÜNYA BU ESER İÇİN ÇOK KÜÇÜK (5-6 yaş hafta sonu)
MALZEMEM, BEN VE TESADÜFLER (7-8 yaş hafta sonu)
ASİSTANIM BİLGİSAYAR (9-12 yaş hafta sonu)
Sergi 5 Ocak tarihine kadar devam ediyor, ancak miniklere eğitim programları sadece Kasım ayında olduğundan acilinden bilginize sunulur:)