Çocuklu gezi için Koç Müzesi süper seçim. Yaz sezonu kapanır müze sezonu açılır. Koç Müzesi gitmekten zevk aldığımız kendini yenileyen bizim için özel bir mekan. Bir defa gitmek yetmez. Sık sık yenilikler olduğu, çocuklar büyüdükçe algıları geliştiği, merakları arttığı ve kocaman alanıyla sıkılmadan saatlerce gezilebildiği için. Mesela bu ziyaretimizde ahşap evlerin sergi hazırlığı vardı. Sonraki ziyaretimizde gezilecek yeni bir konu daha. Her detayını severek anlatabileceğim müzede daha çok çoc
İstanbul’da oksijen deposu Polonezköy. Hafta sonu için “nereye gidelim” dersen kendim ve ailem için aklımdan sadece ormanlık dağlık açık mekan seçenekleri geçiyor. Böyle yerlerde özgür hissediyorum; yürüyor, tırmanıyor, efor sarfediyor ve enerjimin farkına vararak kızımdan daha meraklı gözlerle her detayın içine giriyorum. Doğa ve doğal olacak gittiğim yerler. Mesela gökyüzünü sadece dalların kapatmasına izin verilmeli ve en çok yeşil renk olmalı. Bizler kaşifiz diyen kızımın h
Karanlıkta Diyalog Sergisi. Yıllar önce İstanbul Bienali’nde “karşılaştığım durum, en ilginç an” diyebileceğim şekilde hiç aklımdan çıkmamıştı. Kocaman kutunun kapısından girmiş birkaç adım sonrasında zifiri karanlıkta kalmıştım. Dursam mı, ilerlesem mi, ellerimi uzatsam mı bilememiştim. Her ne kadar elektrik kesilse de, perdelerimiz kapansa da küçük bir ışık mutlaka oluyor mekana yön veren. Sıfır ışık çok acayip bir şeydi. Metronun Gayrettepe durağında ilerlerken ayaklarımın a
Ben Oyuncak Müzesi’nde çocuk oldum. Yıllar önce kuzum henüz aramızda değilken arkadaşlarımızla gitmiştik buraya ve ağzımız kulaklarımızda çocukluğumuzdaki oyuncakları tek tek aramış, bulunca hazine bulmuş gibi sevinmiştik. Sadece biz değil pek çok noktadan “aaa bak bu bende vardı, ooo şundan dayım getirmişti bana Almanya’dan bütün yaz onunla oynamıştım yazlıkta” gibi sesler yükseliyordu. Çocukluğumuza eşlik etmiş oyuncaklarla hatıralarımızı yad edip, aynı dönemde başka ülkedeki çocukların oyunca
Anish Kapoor Ziyareti Okuldu, işti, ziyaretlerdi derken açıldığından beri gitmek için fırsat kolladığım sergiye sonunda gidebildim. Öncelikle bu gezide küçük çocuğunuz iyi bir izleyici olamayabilir. Yani çocuk izleyiciler için bol renkli, hayvanlı, insanlı tablolardan oluşan bir sergi içeriği yok. Adam yapmış diyen, ağzı açık hayran hayran seyreden büyükler. Aneeee hadi gidelim, babaaa sıkıldım nidalarından sonra müzenin bahçesine ipi kopmuş dana gibi çıkıp koşturan da yanınızdaki minik olabilir
Biz gittik, paylaşmak istedik. Çoluk çocuk nereye gidelim diyorsanız bir göz atın… Haftasonu Bandırma’dan iki çocukla bizden daha kıdemli dünya tatlısı dostlarımız misafirimiz oldular. İlkimsu ve Alkım dinozorlara bayılıyorlar bu sebeple plan yaparken Dinozor Müzesi listenin başında yer aldı ancak yeni alternatiflere ihtiyaç vardı. Şansımıza havanın soğuduğu günlerde çocukların hoşuna gidecek, eğlenceli bir seçenek neresi olabilir diye düşünürken aklımıza Vialand geldi. Fakat gri bulutlar
Uçurtma müzesinde çocuk olalım, bulutlara çıkalım Küçük kızımın yaptığı resimle Uçurtma Müzesi gezisinden ne kadar çok etkilendiğini farkettim. Resimde Emre, Efe, Defne olarak üç kafadar bir tane uçurtmayı koşar adım uçuruyor. Öyle detaylı hayal etmiş ki uçurdukları anı kendisi için şöyle de bir tanımı bile oldu “Defne’nin saçları yüzüne gelmiş”. Görüyoruz ki rüzgar çok sert ve bu rüzgarda gösterişli kuyruğunu sallayan kocaman gülüşlü uçurtma çocuklar kadar mutlu. Ben de arkada
Atatürk Arboretum‘u. Bahçeköy’de Botanik Bitki Müzesi İstanbul’da sakin, havasıyla dokusuyla dinlendirici çocuğunuzun da ilgisini çekecek doğal bir gezi alanı arıyorsanız açık hava bitki müzesini tavsiye edeceğim. Bahçeköy’deki Atatürk Arboretum‘u hafta sonu üyelere, hafta içi bireysel ve grup ziyaretlerine açık olduğundan yaz tatilinde hafta içi bir günü keşif için ayarlayabilirsiniz. Evimiz yakında olduğundan çok kolay ulaştık ancak uzaktan gelecekler merak etmeyin Sarıyer-Bahçeköy / Taksim-Ba
Keşfedilmeye hazır kapsamlı ve eğlenceli bir müze Çocukluğumda haftasonları uzun kahvaltı keyiflerimiz olurdu. Hafta içi okula gitmek için neredeyse gün ışımadan yarı uykulu yapılan kahvaltılardan daha farklı sohbetli ve uzun olurdu bu kahvaltılar. (Hatıralarımda ki tüm kahvaltılar ilkbahar mevsimindeymiş gibi) sonra eğer Pazar günüyse dayanışma temalı bir aile filmi izlenirdi. (hayvanlı aile filmleri yerini kuzumun seçimleriyle Pocahontas veya Demir Dev gibi çizgi filmlere bıraktı) Kahvaltı son